Mersin’de tarımın sürdürülebilirliği, büyük sermayenin değil; toprağını, suyunu ve doğasını koruyan küçük üreticilerin elinde şekilleniyor.
Mersin’in bereketli toprakları, yıllardır hem Türkiye’nin hem de dünyanın sofralarına ürün taşıyor. Limonundan muzuna, domatesinden zeytinine kadar çeşit çeşit ürünle anılan bu topraklar, bugün belki de en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Çünkü artık mesele sadece üretmek değil; nasıl üretildiği, kimin ürettiği ve ne kadar sürdürülebilir olduğu da konuşuluyor.
Son yıllarda artan maliyetler, iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri ve büyük şirketlerin tarım piyasasındaki hakimiyeti, küçük çiftçiyi zor durumda bıraktı. Ancak tam da bu noktada, organik ve küçük ölçekli çiftlikler yeniden değer kazanmaya başladı. Çünkü onlar sadece ürün değil, aynı zamanda doğayla uyumlu bir yaşam biçimi sunuyor.
Mersin’de özellikle Erdemli, Silifke, Anamur ve Mut çevresinde, son dönemde organik tarıma yönelen üreticilerin sayısı artıyor. Kimi çiftçi ilaçsız limon yetiştiriyor, kimi küçük bahçesinde ata tohumu domates ekiyor. Ürünleri belki süpermarket raflarında değil ama halk pazarlarında, yerel üretici pazarlarında bulabiliyorsunuz. Ve işin en güzel yanı, bu ürünlerin ardında bir hikâye var: emeğin, inancın ve toprağa sadakatin hikayesi.
Ne yazık ki, küçük çiftçilerin önünde hala büyük engeller var. Sertifikasyon süreçleri pahalı, pazara erişim sınırlı, destekler yetersiz. Oysa bu üreticiler sadece kendi geçimlerini değil, Mersin’in tarımsal geleceğini de koruyor. Çünkü küçük üretici, toprağını kaybetmezse; kent, doğasını, havasını ve kimliğini kaybetmez.
Yerel yönetimlerin, kooperatiflerin ve tüketicilerin bu konuda el ele vermesi gerekiyor. Her birimiz, marketten aldığımız bir sebzede veya meyvede aslında bir tercihte bulunuyoruz: Ya doğayı yok eden endüstriyel üretime destek oluyoruz, ya da yerel üreticinin emeğine omuz veriyoruz.
Mersin’in bereketi, fabrikalarda değil; küçük tarlalarda, alın terinde, sabırla yetişen bir fidanın köklerinde gizli. Unutmamak gerek; geleceğin tarımı büyüklükte değil, doğallıkta.