11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19'u küresel bir pandemi ilan ettiğinde dünya bir anda durdu. Bu tarih, Türkiye için sadece küresel bir duyuru değil, aynı zamanda salgının artık kapımızda olduğunun resmen ilan edildiği gündü. Sağlık Bakanı, Türkiye'deki ilk COVID-19 vakasının tespit edildiğini açıkladı. O an belki de çoğumuz, hayatımızın nasıl değişeceğini tam olarak kavrayamamıştık.

Makarna ve tuvalet kağıdı stokları, boş sokaklar, hastane önlerinde uzayan kuyruklar, geceleri balkonlardan yükselen alkışlar, Evde Kal çağrıları... Sevdiklerimizle mesafeli selamlaşmalar, maskeler ardında kısık sesle söylenen cümleler... Pandemi, bir süreliğine hepimizin hayatını askıya aldı. Ama bazıları için bu süreç, ne yazık ki hiç sona ermedi.

Ve işte o günden bu yana tam beş yıl geçti.

O dönemde, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyip durduk. Daha bilinçli olacağımızı söyledik. Sağlığımıza, sevdiklerimize, doğaya daha çok değer vereceğimizi düşündük. Gerçekten öyle mi oldu? Yoksa pandemi bize bir şeyler öğretirken, sonra her şeyi unuttuğumuz bir tarih sayfasına mı dönüştü?

Ne Kadarını Unuttuk?

  • Hijyen devrimi ne kadar sürdü? Pandemi sırasında dezenfektanlar yok satıyordu, insanlar kapı kollarına dokunmamak için ninja gibi hareket ediyordu. Şimdi kaçımız çantasına dezenfektan koyuyor?

  • Mesafeli selamlaşma? Tokalaşmalar bitmiş, dirsek selamı moda olmuştu. Şimdi eskiye döndük ve tokalaşmaktan kimse çekinmiyor.

  • Evden çalışma mı? "Ofislere dönmeyeceğiz" deniliyordu ama şirketler geri çağırdı, iş hayatı kaldığı yerden devam ediyor.

En önemlisi de Pandemi hepimize hayatın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Ya da biz öyle sandık. Dünyaya bakınca krizlerin, savaşların, belirsizliklerin gölgesinde insanlık olarak o farkındalığı gerçekten içselleştirdiğimiz pek de söylenemez.

Değişen Bir Şey Var mı?

Tabii ki bazı şeyler değişti. Pandemi, birçok kişi için bir dönüm noktası oldu. "Hayatı ertelememeliyiz" diyerek büyük şehirlerden kaçanlar, işlerini bırakıp hayallerinin peşinden gidenler, sağlığını ve ruh halini öncelemeyi öğrenenler...

Ama büyük resme bakınca, insanlık pandemiden aldığı dersleri hızla unuttu gibi. Oysa tarih, unutanlara dersleri tekrar ettirme konusunda acımasızdır. Peki, biz gerçekten bir sonraki büyük krize hazır mıyız?