Yangın güvenliği, hayat kurtarır; binalarda periyodik denetimler zorunlu hale gelmeli...
Yangın, deprem kadar yıkıcı sonuçlara yol açabilen, ama sıklıkla göz ardı edilen bir afet. Her büyük felaketten sonra "ihmaller zinciri" sözleriyle karşılaşıyoruz. Ancak yangın, deprem kadar büyük yıkımlara neden olabilir. Binalar kullanıma açıldığında yangın güvenliği çoğu zaman ikinci plana atılıyor, bazen de tesisatlar eksik bırakılıyor veya devre dışı bırakılıyor.
Çözüm aslında çok basit: Nasıl ki asansörler her yıl periyodik olarak kontrol ediliyor ve raporları binada asılı duruyorsa, yangın tesisatları ve ekipmanları için de aynı düzenleme getirilmeli. Su pompaları, yangın dolapları, alarm sistemleri ve yangın söndürücüler en az yılda bir kez denetlenmeli. İtfaiye veya yetkili kurumlar bu denetimleri yapmalı, raporlar düzenlenmeli ve bina girişlerine asılmalı. Üstelik bu denetimler, haberli değil, habersiz olmalı. Çünkü gerçek güvenlik, "göstermelik hazırlıklar" yerine titiz bir denetimle sağlanabilir.
Yangın merdivenleri de ciddi bir sorun. Kat malikleri, bu alanları depo veya kiler olarak kullanabiliyor, bu da olası bir yangında kaçışı imkansız hale getiriyor. Ne yazık ki yönetimler, sadece felaketlerden sonra uyarı yapıyor, ancak gerçek denetim yapılmıyor. Yüksek katlı metropol binalarında ise bu sorun daha büyük. Bireysel çözümler yeterli olmuyor. Kanun koyucuların, yangın merdivenlerinin amacı dışında kullanımını kesin bir şekilde yasaklaması ve ihlallerde ağır cezalar uygulaması şart.
Bugün görmezden geldiğimiz bu kontroller, bir yangın anında hayat kurtarıcı olabilir. Ama unutmayalım, asansör bozulursa birkaç dakika sıkışıp kalabiliriz, yangın tesisatı çalışmazsa ise hayatlarımızı kaybedebiliriz.
Daha fazla kayıp vermemek için, yangın güvenliği "kağıt üzerinde" değil, sahada denetlenmeli. Son yıllarda yaşanan acı olaylar, sistemin güvene dayalı olarak işlemiyor olduğunu gösteriyor. İhmaller her an karşımızda duruyor. Bizler bilinçli yurttaşlar olarak bu önlemleri almak ve aldırmak için mücadele etmeli, güvenliğimizi göz ardı etmemeliyiz.
