Tüm Bel-Sen Mersin Şubesi, 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. dönem Toplu İş Sözleşmesi süreci öncesinde emekçilerin taleplerini kamuoyuyla paylaştı. Basın açıklamasını Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay okudu.
Özbay, yaklaşan 8. dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, mevcut sistemin emekçiler için çözümsüzlük ürettiğini belirterek grevli, özgür ve işyeri düzeyinde gerçek bir toplu sözleşme düzeni talep ettiklerini vurguladı.
“Grevli, Özgür Bir Toplu Sözleşme Hakkı İstiyoruz”
Özbay, yaptığı açıklamada mevcut toplu sözleşme sisteminin emekçiler lehine işlemediğini ifade ederek, “Gerçek, evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan bu sistem çoktan iflas etmiştir” dedi. Toplu sözleşme hakkının işyeri düzeyinde kullanılmasını sağlayacak, grev hakkını içeren bir sistemin tesis edilmesi gerektiğini kaydeden Özbay, “Emekçileri oyalayan bu garabet sistem devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların çözülmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Özbay ayrıca, siyasi iktidarın yerel yönetimlere yönelik uygulamalarının emekçilerin iş ve yaşam güvencesini tehdit ettiğini belirterek, kayyum ve gözaltı politikalarının son bulmasını talep etti. Yerel yönetimlerin özgür, demokratik ve katılımcı bir temelde güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Ücret Adaleti, Kadro Güvencesi Ve Liyakat İstiyoruz”
Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay, açıklamasında sendikanın taleplerini sıralayarak, yerel yönetim emekçilerine yönelik iyileştirme çağrısında bulundu. Özbay, “Grev hakkını içeren, gerçek bir toplu sözleşme düzeni kurulmalıdır” diyerek, kamu emekçilerinin toplu sözleşme ve grev hakkını özgürce kullanabilmesinin önünün açılması gerektiğini vurguladı.
4688 sayılı yasanın mevcut haliyle kamu emekçilerinin haklarını sınırlandırdığını ifade eden Özbay, “Bu yasa kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkını fiilen kullanılmaz hale getiriyor, bu nedenle tümden değiştirilmelidir” dedi.
Sayıştay raporları doğrultusunda çıkan zimmet kararlarının iptal edilmesini talep eden Özbay, “Kamu zararı ve Sayıştay zimmetleri iptal edilmeli; kamu emekçilerine insanca bir ücret, iş ve yaşam güvencesi sağlayan çalışma koşulları oluşturulmalıdır” şeklinde konuştu.
3600 ek gösterge düzenlemesinin tüm kamu çalışanlarını kapsaması gerektiğine dikkat çeken Özbay, “İstisnasız bir şekilde 1. dereceye gelmiş tüm kamu emekçileri 3600 ek göstergeye dahil edilmelidir” diye ekledi.
Ayrıca vergi adaletsizliğine değinen Özbay, “Emekçilerin ücretlerinden yıl içinde yapılan orantısız vergi kesintilerine son verilmeli, gelir vergisi sistemi adil ve emekçiler lehine yeniden yapılandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimlerdeki kadrolaşma sorununa da dikkat çeken Özbay, “Belediyelerde partizanlık ve yandaşlık dayatmalarına son verilmeli; iş alımlarından görevlendirmelere kadar liyakat, eğitim ve emeğe göre objektif kriterler uygulanmalıdır” dedi. Özbay, mülakat sisteminin kaldırılarak, “Tüm kurumlarda şeffaf ve tarafsız test usulü görevde yükselme sınavları düzenlenmelidir” çağrısında bulundu.
Belediyelerde maaşların düzensiz ödendiğini belirten Özbay, “Birçok belediyede çalışanlar maaşlarını düzenli alamamakta, bu da ciddi mağduriyetler yaratmaktadır. Bu sorunun kurumsal ve genel bir çözüme kavuşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Zabıta ve itfaiye personelinin yaşadığı sorunlara da değinen Özbay, “Zabıta ve itfaiyeciler, görevlerinin zorlukları göz önünde bulundurularak özel hizmet sınıfında değerlendirilmelidir. Bu personele meslek statüsü sağlanmalı ve yıpranma payı uygulamasında keyfiyet sona erdirilmelidir” dedi.
“Kadro Gaspına Son Verilsin”
Belediye şehir tiyatrolarında çalışan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmediğini hatırlatan Özbay, bu durumun bir hak gaspı olduğunu ve tüm çalışanların ayrım yapılmaksızın kadroya alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca uzman, mühendis, tekniker ve teknisyen kadrolarının görev tanımlarına uygun şekilde istihdam edilmesi ve bu unvanlardaki çalışanların haklarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Sanat tarihçisi kadrosundaki çalışanların da emsalleriyle aynı haklara sahip olması gerektiğini dile getiren Özbay, sözlerini “Bu temel taleplerimiz ve işyerlerine özel tüm taleplerimizi kazanmak için tüm yerel yönetim emekçilerini ortak mücadeleye çağırıyoruz. Gelin birlik olalım, geleceğimize birlikte sahip çıkalım, birlikte mücadele edelim, birlikte kazanalım” diyerek tamamladı.