Bölgede faaliyet gösteren 364 firma, tekstilden gıdaya, kimyadan makine imalatına kadar geniş bir sektörel yelpazede üretim ve ticaret yaptı. Ocak-Haziran dönemindeki ticaretin yüzde 63’ünü sanayi ürünleri, yüzde 37’sini ise tarım ürünleri oluşturdu. Gıda işleme, plastik, metal işleme ve hazır giyim gibi alanlarda üretim yapan firmalar, sadece Türkiye pazarına değil, dünyanın dört bir yanına ürün gönderdi.
Lojistik Avantaj ve Stratejik Konum
Mersin Serbest Bölgesi’nin büyümesinde en önemli etkenlerden biri, Mersin Uluslararası Limanı'na olan yakınlığı ve özel rıhtım altyapısına sahip olması. Ayrıca kara yolları ve demir yolu bağlantılarının güçlü olması, bölgedeki firmaların lojistik maliyetlerini düşürerek daha rekabetçi fiyatlarla dış pazarlara açılmasını sağlıyor. Ayrıca Çukurova Bölgesel Havalimanı'nın da açılmasıyla birlikte hava yoluyla da birçok ülkeye uçuşlar başlarken, ticaret hacminin önümüzdeki günlerde daha fazla artması bekleniyor.
Bölgenin avantajları sayesinde ihracat yapılan ülke sayısı da her yıl artıyor. İlk 6 aylık süreçte ihracatta başı OECD ülkeleri çekti. Yapılan dış satımın yüzde 30’u OECD üyesi ülkelere gerçekleştirildi. Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda gibi ülkeler Mersin’den en fazla ürün gönderilen pazarlar arasında yer aldı.
Türkiye Ekonomisine Katkı Sürüyor
Türkiye’deki 19 serbest bölge arasında ticaret hacmi açısından ön sıralarda yer alan Mersin Serbest Bölgesi, hem üretim kapasitesi hem de istihdam katkısıyla bölgesel kalkınmanın da lokomotifi olmayı sürdürüyor. Bölgede doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Sanayi ve tarımın iç içe geçtiği bu üretim merkezinde, ihracata yönelik çalışan firmaların büyük kısmı yabancı sermayeli şirketlerden oluşuyor.