Medya dünyasında uzun yıllardır tanınan bir sunucu, yazar ve motivasyon konuşmacısı olan İkbal Gürpınar, son olarak Gazze’ye insani yardım taşımayı amaçlayan Küresel Sumud Filosu’na katılmasıyla gündeme geldi. 30 gemiden oluşan filoya yönelik İsrail’in müdahalesi sonrası yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Gürpınar, yalnızca bir televizyon figürü olarak değil, aynı zamanda insani bir hareketin destekçisi olarak kamuoyunun dikkatini çekti.
İkbal Gürpınar: “Korkumuz yok”
Filo katılımcıları arasında yer alan İkbal Gürpınar, sosyal medya üzerinden yayımladığı videoda duygularını “Korkumuz yok” sözleriyle ifade ederken, İsrail ordusunun yardım filosuna yönelik uygulamalarını da kamuoyuyla paylaştı. Gürpınar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Artık İsrail’in yalanlarına, aklı başında ve vicdanı olan hiç kimse inanmamalı.”
İsrail’in ana gemilere müdahale ettiğini belirten Gürpınar, 9’unun Türk olduğu 200’den fazla aktivistin alıkonulduğunu bildirdi. Aynı zamanda gemilere kimyasal madde benzeri sıvılar sıkıldığını belirterek, bunun ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu da vurguladı.
“Teker teker bütün teknelere bir sıvı fışkırtıyorlar. Kimyasal olduğunu düşünüyoruz. Çünkü biraz beyaz köpüre köpüre gidiyor.”
Gazze’ye En Fazla Yaklaşan Filo
İsrail’in müdahalelerine rağmen filonun ilerleyişini sürdürdüğünü ifade eden Gürpınar, “Bugüne kadarki en fazla Gazze'ye yaklaşan filo biz olduk” diyerek bu hareketin önemine dikkat çekti.
Gemilerin hareket halinde olduğunu belirten Gürpınar, “57 mile düştük” sözleriyle filonun Gazze’ye oldukça yaklaştığını söyledi. Filoya yönelik tüm baskılara rağmen mücadeleyi sürdürdüklerini belirten Gürpınar, Türkiye'nin birçok yerinden halkın nöbet tuttuğunu ve Gazze halkı için destek verdiğini söyledi.
“Çünkü halk istiyor ki Gazze özgür olsun.”
Gürpınar, açıklamalarında İsrail’in uluslararası hukuka aykırı davranışlarını kınarken, bu yardım hareketinin tamamen insani temellere dayandığını belirtti.
İkbal Gürpınar Kimdir?
İkbal Gürpınar, 4 Ekim 1969 tarihinde Kırıkkale'de dünyaya gelmiştir. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Gürpınar, medya kariyerine 1992 yılında Türkiye Polis Radyosu’nda sunuculuk yaparak adım atmıştır. Televizyon ekranlarına geçişi ise 1994 yılında TRT’de yayınlanan “25. Saat” programıyla olmuştur. Bu programın ardından kariyerini çeşitli televizyon kanallarında sürdürmüş ve birçok farklı içerikte sunuculuk görevini üstlenmiştir.
Sunuculuğun yanı sıra Gürpınar, aynı zamanda yazar, şair ve motivasyon konuşmacısı olarak da bilinmektedir. Kişisel gelişim, pazarlama ve organizasyon yönetimi gibi alanlarda da çeşitli projelerde yer almış, geniş kitlelere hitap eden seminerler vermiştir.
İkbal Gürpınar Kaç Yaşında?
İkbal Gürpınar, 4 Ekim 1969 doğumludur. 2025 yılı itibarıyla 56 yaşındadır. Medya kariyerinde uzun yıllardır aktif olan Gürpınar, son dönemde sosyal sorumluluk projeleriyle de adından söz ettirmektedir.
İkbal Gürpınar Nereli?
İkbal Gürpınar, Kırıkkale doğumludur. Üniversite eğitimini Ankara’da tamamlayan Gürpınar, uzun yıllardır İstanbul ve Ankara merkezli medya kuruluşlarında çalışmıştır.
İkbal Gürpınar Ne İş Yapıyor?
İkbal Gürpınar, profesyonel olarak televizyon sunuculuğu yapmaktadır. Bununla birlikte yazarlık, şiir ve kişisel gelişim alanlarında motivasyon konuşmacılığı yaparak, geniş bir takipçi kitlesine hitap etmektedir. Çeşitli kitap ve projelere imza atan Gürpınar, özellikle pozitif yaşam, farkındalık ve sosyal sorumluluk temalı etkinliklerde aktif rol almaktadır.
İkbal Gürpınar Neden Sumud Filosu’na Katıldı?
İkbal Gürpınar, insani yardım ve vicdani sorumluluk bilinciyle Küresel Sumud Filosu’na katılarak, Gazze’ye yönelik ablukanın kırılması ve yardım ulaştırılması amacıyla bu harekette yer aldı. Gazze’ye yardım ulaştıran filoya katılan ender medya figürlerinden biri olan Gürpınar, sahada yer alarak yaşananları kamuoyuna aktarmakta ve bu sürece dair farkındalık oluşturmaya çalışmaktadır.
Yayımladığı videolar ve yaptığı açıklamalarla filonun karşılaştığı zorluklara dikkat çeken Gürpınar, İsrail’in saldırılarını kınayarak bu sürecin uluslararası kamuoyunun gündeminde kalması gerektiğini savunmaktadır.
