Hani hep tarihe not düşmek diyoruz ya dostlar. Aynen öyle. Paylaşmak istediğim, not aldığım öyle konu başlıkları var ki. Burası Türkiye; bizlere malzeme çok. Onun için yazacak da konuşacak da çok şey belleğimizde. Ama bizi bilen bilir, sizlere hep farklı şeyleri, analitik bakış açısı ile yazmak, farkındalık oluşturmak istiyorum. Tabiki acizane, hep aynı kıvamda olmuyor köşe yazılarım biliyorum. Ama diğer yaptığım görevlerimin yanı sıra yazılarımı da en iyi şekilde yazmanın bilinci içinde görevimi ifa etmeye çalışıyorum. Şunu da biliyorum, bu ülkede 45 milyon insan eline gazete bile almıyor. 7 milyon yetişkin insan okuma yazma bilmiyor. Hele şimdi üstüne üstlük sosyal medya var. O ki yazılanların yüzde yetmişi algı oluşturma, spekülasyon, manipülasyon. Ne mutlu bana ki yılların marka gazetesi Çukurova Gazetesinde kentimizde farkındalık adına "özel haberler" manşet yaparak tarihe not düştüğümüz; dileklerimi, hayallerimi, düşüncelerimi, özgürce yazabildiğim ve sizlerle paylaşmak şansına sahip olduğum bir köşem var. 30 yıldır yazıyorum, ondan önce de aşık olduğumda, üzüldüğümde evde, sokakta, hayatın içinde kısa kısa aforizmalar, kısa öyküler yazıp durdum. Yani dostlar; hep yazdım. Yazmayı çok seviyorum hayat felsefem hep şu olmuştur. Yazılarım, çıkan kitaplarım ya da TV'de yaptığım programlar veya sorduğum sorular ile bir tek kişiyi bile etkilersek ne mutlu bizlere demişimdir. Yazmak; benim için aynı zamanda bir yaşam biçimi, bu manada hüzün de olsa gerçekler acıdır da desem yazılarımı keyifle yazdığımı belirtmeliyim. Bu girizgahı şunun için yaptım; yazı masama bakıyorum, bir sürü not. Hangisini yazsam o kadar çok sizlerle paylaşmak istediğim şey var ki. Ama gelin görün ki gündem sürekli değişiyor; varsın değişsin, ki salı günkü köşemde siyaseti, kulisleri, ortalığın toz duman olduğunu yazmıştık, yine yazacağım; zira 9 Nisan'da kesin milletvekili listeleri YSK'ya sunulacak. İttifaklar netleşecek. Önümüzdeki günlerde hem ülkemizdeki, kentimizdeki siyasi gelişmeleri, kulisleri, tahminlerimi yazacağım. Zaten bir yazar, yorumcu, gazeteci olarak gündemi takip etmek ve sizlerle paylaşmak durumundayım. Ama yazılarımda tabi ki geleceğimizi ilgilendiren konulara daha çok değineceğim.14 Mayıs sonrasında, yerel seçimlere az kaldığı bilinciyle analiz yaparak bunları yazmaya çalışacağım. Ama Allah Aşkına dostlar, şu 3 yıldır yeryüzünde, ülkemizde hep birlikte neler yaşadık öyle. Hiç beklemediğimiz şeyler oldu, oluyor. Böyle giderse de olacak. 100 yılda bir olan ve 2 yıl süren pandemi, ekonomik kriz o ki bizim kuşak bu soruna efsunluyuz. Ama bu kez diğerlerinden farklı derin bir yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği söz konusu. Ve yine yüz yılda bir yaşadığımız deprem. Gündemin sıcaklığında art ardına deprem ile ilintili 7 köşe yazısını yazdım, sayısız TV programları yaptım, konuklar aldım. Depremi unutmadım, unutmak mümkün değil ki elbette bizler unutmayacağız, zira önümüzde ülke ekonomisinin yüzde 40-45'ine hükmeden İstanbul'da deprem beklentisini uzmanlar mütemadiyen bizlere hatırlatıp duruyorlar. Dostlar; on binlerce insanımızı, canımızı yitirdiğimiz, uzuvlarını yitiren ekonomimize 104 milyar dolar maliyeti olduğu ifade edilen bu acıyı unutamayız artık. Ama düşünsenize birdenbire nadide ülkemizde tahayyül bile edilmesi mümkün olmayan şeyler oldu. Elbette dünya savaşları, cinayetler, ihtilaller, afetler sokak kavgaları her gün öldürülen aydınlar, sokağa çıkamadığımız günler, fakat pandemi ve yaşadığımız afet adını koyalım yüz yılda bir yaşanan dram, kronik etkileşimi olan bir travma, bir felaket. Allah bir daha yaşatmasın. Bu dua çok kıymetli ancak; yaşamamak adına biz insanoğlunun da yapması gereken şeyler var. Önce insan olduğumuzu, biricik olduğumuzu güzel ülkemizi, kentimizi ailemizi, çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünerek yaşamalıyız. Örneğin; bizim kuşağın çok iyi bildiği Dallas dizisi, meşhur her gün oynayan yalan rüzgarı dizisi, biri bizi gözetliyor! saçmalığının kültür emperyalizmini körüklediğini, akıl değil, savaş oyunlarının toplumda şiddeti arttırdığını, Japonya da tıpkı otomobiller gibi binaların da son kullanım tarihinin olduğunu bu manada 37 yılını doldurmuş binaların yıkım listesine alındığını, göz bebeğimiz İstanbul'da halihazırda 90 bin konutun acilen yıkılması gerektiğini, şimdilerde yaşanan ramazan ayının mübarek günlerinde Diyanet işleri başkanının yaptığı açıklamaya göre verilmesi gereken zekatın yılda 55 milyar dolar olması gerekirken sadece "1" milyar dolar zekat verildiğini! Ülkemdeki sadece 13 milyarderin servetinin 44 milyon insanın gelirine eşdeğer olduğunu, Almanya'nın patent sayısının yılda 20 bin patent olduğunu bizim ancak yılda 2 bin patent sahibi olabildiğimizi, Hollanda'nın tarım ihracatının yıllık 114 milyar dolar, bizim tarım ihracatımızın 24 milyar dolar olduğunu, nihayetinde kendi kendine yeten 7 ülke olarak kalamamamızın bu sorunların artmasına etken olduğunu düşündüğüm; Ülkemizde yılda ortalama 200 bin kişiye kanser teşhisi konduğunu bunların ağırlıklı olarak Kolon, kalın bağırsak, rahim ve meme kanseri şeklinde zuhur ettiğini unutmadan ilaç kalıntılı gıdaları ve ithal tohumları ,radyasyon yayan bütün kullanılan cihaz, yiyecek, içecek ve elementlerin kanseri körüklediğini, hızlı yaşamdan arınmak gerektiğini algılamamız! gerekiyor. Gerekiyor da bütün bu yaklaşım ve sorunları algılar mıyız bilmem. Ama dostlar şunu biliyorum, biz bu uyarıları hayat çok kısa olsa da hep yapacağız, yaşanan koca koca sorunların çözümü, tıpkı 2.Dünya savaşında yerle bir olmuş Almanya ve Japonya gibi ki şimdi bu ülkeler dünyanın en zengin ülkeleri. Onlar gibi zihniyet devrimi yapan, marka değerleri çok olan rasyonel üretimler yapan, insanı önceleyen, eğitim ve öğretime balık tutmak, şeklinde bakan bir zihniyet devrimine, somut manada bu anlayışa sahip çıkmaktan geçer diye düşünüyorum.
Trend Haberler

19 Ekim 2025 Altın Fiyatları: Gram, Çeyrek, Cumhuriyet Altını Ne Kadar Oldu?

Prof. Dr. Naci Görür'den kritik deprem açıklaması: Türkiye'nin tamamı risk altında!

Mehmet Şimşek maaş zammını Washington’da duyurdu! Emekliye kötü haber geldi

Ünlü hastaneden kötü haber geldi: Bu nedenle kapanabilir

Bu meslekleri yapanlara kötü haber: Ceplerinden kesilecek para açıklandı