Mersin’in zengin kültürel mozaiği, sadece mutfağı ve tarihiyle değil, aynı zamanda kendine has sokak diliyle de öne çıkıyor. Gündelik iletişimde sıklıkla kullanılan bazı kelimeler, sadece Mersinlilere özgü bir şifre niteliği taşıyor. Uzmanlar, bu kelimelerin kentin sosyal yapısı, göç tarihi ve coğrafi konumuyla nasıl şekillendiğini analiz etti. İşte o 7 özel kelime ve anlamları:

Heye: En bilinen ve en sık kullanılan kelimedir. Genellikle şaşkınlık, hayret veya beklenmedik bir duruma verilen tepkiyi ifade eder. "Haydaaa!" veya "Yok artık!" anlamlarına yakın bir duygu taşır.

Gilik: Özellikle Tarsus ve Mersin merkezde yaygın olup, 'küçük' veya 'ufak' anlamına gelir. Çoğunlukla sevimli bir şeyi ya da ufak tefek eşyaları tanımlamak için kullanılır.

Mersin Fotoğraf Derneği’nden “Foto Yorum” Etkinliği
Mersin Fotoğraf Derneği’nden “Foto Yorum” Etkinliği
İçeriği Görüntüle

Bıcı Bıcı: Yaz aylarında serinlemek için kullanılan, özellikle Toroslar’dan gelen suyla yapılan yöresel bir tatlı veya serinletici içecek türüdür. Soğuk ve ferahlatıcı olmasıyla bilinir.

Zibil: 'Çöp' veya 'atık' anlamına gelir. Halk arasında bir şeyin değersizliğini veya kirli olduğunu belirtmek için de mecazi olarak kullanılabilir.

Cılk: Genellikle bir şeyin bozulduğunu, çürüdüğünü veya kullanılamaz hale geldiğini ifade eder. Özellikle yiyecekler için kullanılır, "Yumurta cılk olmuş" gibi.

Höşmerim: İç Anadolu ve Ege'de de bilinen bu tatlının Mersin’deki tarifi ve sunumu bölgeye has özellikler taşır. Peynirle yapılan yöresel bir tatlıdır.

Yaba: Tarım aletlerinden biri olmasına rağmen, Mersin’de bazen kaba ve hantal yapılı kişileri tanımlamak için de halk arasında espriyle karışık bir şekilde kullanılır.

Uzmanlar, bu kelimelerin Mersin’in farklı yörelerden aldığı göçlerle birlikte Akdeniz şivesi içinde eriyerek kendine özgü bir dil yarattığını belirtiyor.

Kaynak: Haber Merkezi