TİS görüşmeleri Ocak 2024’te başlamış, ancak ücret artışı, sosyal haklar ve çalışma koşulları konularında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle müzakereler sonuçsuz kalmıştı. Sekiz oturum boyunca yapılan pazarlıkların ardından işverenin sunduğu yüzde 52,5’lik zam teklifi, işçiler tarafından “enflasyon karşısında yetersiz” bulunarak reddedildi.
Yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından Petrol-İş Sendikası, 21 Mayıs’ta grev kararı alarak sahaya indi. Grev kararı doğrultusunda Toros Tarım’ın Mersin Akdeniz ve Adana Ceyhan tesislerinde üretim durduruldu. Mersin’de 117, Adana’da 96 olmak üzere toplam 213 işçi, sabahın ilk saatlerinden itibaren fabrika önlerinde toplanarak grev nöbetini tutuyor. Ellerinde dövizlerle, halaylarla ve sloganlarla seslerini duyurmaya çalışan işçiler, “Üreten biziz, hakkımızı istiyoruz” diyerek mücadeleye devam edeceklerini belirtiyor. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı ve şube yöneticileri de grev alanlarını sık sık ziyaret ederek işçilere destek veriyor. Sendika, işveren tarafına yeniden masaya dönme çağrısında bulunuyor ve "Diyaloğa her zaman açığız, yeter ki adil bir teklif gelsin" mesajı veriyor.
Grev alanına destek büyüyor
Toros Tarım grevi sadece bölgesel bir eylem olmaktan çıkıp, Türkiye genelindeki emek hareketleri için bir dayanışma örneğine dönüştü. Başta DİSK, KESK, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar olmak üzere, birçok emek ve meslek örgütü grevdeki işçilere dayanışma ziyaretlerinde bulundu. Siyasi partiler, belediye temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları da grev alanına gelerek destek açıklamaları yaptı. Gelen ziyaretçiler, Toros Tarım işçilerinin haklı taleplerini dile getirerek işveren tarafına adım atma çağrısı yapıyor. Sosyal medyada da #TorosTarımGrev etiketiyle binlerce destek mesajı paylaşılıyor.
İşçiler: “Bu direniş sadece bizim değil, tüm emekçilerin sesi”
Grevdeki işçiler, işverenin hâlâ yeni bir teklif sunmamasını eleştirerek mücadeleyi büyütmeye kararlı olduklarını vurguluyor. Fabrika önünde konuştuğumuz işçilerden biri, “Bu mücadele sadece cebimiz için değil, çocuklarımızın geleceği, onurlu yaşam hakkı için veriliyor. Hakkımızı alana kadar vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Başka bir işçi ise şunları söyledi: “45 gündür buradayız. Yağmurda, güneşte direndik. Çünkü üretimi biz yapıyoruz ama yaşamaya yetmeyecek bir ücretle hayatta kalmamız bekleniyor. Biz sadaka değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz.”
İşveren sessizliğini koruyor
Grevde 45 gün geride kalmasına rağmen Toros Tarım yönetimi tarafından kamuoyuna herhangi bir yeni teklif ya da açıklama yapılmadı. Bu durum, hem işçiler hem de sendika kanadında hayal kırıklığı yaratıyor. Petrol-İş yetkilileri, "Bu sessizlik işçilerin direncini kırmaz, aksine kararlılığımızı artırır" diyerek işverene sorumluluk çağrısında bulunuyor.
Sendika: “Bu işin çözüm yeri masadır, kapıyı aralık bıraktık”
Petrol-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı yaptığı açıklamada, “Biz ilk günden bu yana çözümden yana olduk. Üyelerimizin temel talebi adil bir ücret ve yaşanabilir çalışma koşullarıdır. Bu çok büyük bir istek değil. Bu nedenle işveren tarafını bir kez daha masaya davet ediyoruz. Bizim kapımız diyaloga açık ama işçilerin iradesi de son derece nettir” dedi. Sendika ayrıca, sürecin daha da uzaması durumunda bölge ekonomisinde ve tarımsal üretimde olası aksamaların sorumluluğunun işverende olacağını vurguladı.
Grev 45. gününde, beklenti masaya dönülmesi
Grev sürecinde geride kalan 45 gün, işçilerin kararlılığının yanı sıra, işveren tarafında da sürecin ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Mersin ve Adana’daki üretim hatlarının durması, yalnızca ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir etki de yarattı. İşçiler, haklarını alana kadar direnişe devam edeceklerini her fırsatta yinelerken, kamuoyu da Toros Tarım grevinin çözümle sonlanmasını bekliyor. Tarafların önümüzdeki günlerde yeniden müzakere masasına oturup oturmayacağı merak konusu olmaya devam ediyor.
