Geçtiğimiz günlerde Atatürkçü Düşünce Derneği'nin konuğu olarak kentimize gelen Emekli Amiral Cem Gürdeniz'in Kanal 33 TV de hazırlayıp sunduğum Köprü Üstünden programından sonra bana hediye ettiği kitaplarından birisini daha okuyorum.

Adı: Anavatandan Mavi Vatana.

Her şeyden önce bu kitaplar gerçekten 50 yıl sonrasının öngörüsünü anlatan deneyimli komutanlarımızın kitapları, okumanızı öneriyorum dostlar. Kitabın 246 ve 247 sayfaları Mersin ile ilintili. 'Mersin sıradan bir şehir değildir. Jeopolitik bir şehirdir. Hinterlandındaki İskenderun, Hatay, Adana ve Yumurtalık bölgeleri ile birlikte değerlendirildiğinde aslında Türkiye'nin, potansiyeli tartışmasız en yüksek liman şehirlerinin başındadır. Silifke'den Samandağ'a çizilecek hattın doğusunda kalan Mavi Vatan ve anavatan alanı, 21. yüzyılın çekim alanıdır. Bu alan Doğu Akdeniz'in kaderinde büyük rol oynayacaktır. Bu bölge 21. yüzyılda Türkiye'nin Rotterdam' ı ya da Singapur 'ı olmaya aday bir bölgedir. Mersin, Mustafa Kemal' in 1 Eylül 1922 tarihinde haykırdığı 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri' emrinin 21. yüzyıldaki Kocatepe'sidir. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz komutan Mersinimiz için bunları yazmış. Elbette bu mana da kentimize dair yazılmış pek çok yazı var, ama denizci bir komutanın Mavi Vatan bütünselliğinde bu konuları bu denli açık olarak yazması çok anlamlı. Denizci Amiralimiz yine devam ediyor, Mersinimizin Jeopolitik konumu anlatmaya; "Mersin'in jeopolitik düzlemde yerini yeniden belirleme denizci Mersin kimliği ile her alanda denize yönelme; KKTC ile pek çok alanda etkileşim ve bütünleşme;Çin'in (BRI) Bir Kuşak Yol projesinde Akdeniz bacağında başat rol oynama; Mavi Vatanımızın diplerindeki potansiyel kaynakları arama ve çıkarma alanında denizdeki yüzer sanayi alt ve üst yapısına başta sahip olacağı tersaneler ile destek olma ;Doğu Akdeniz konusunda yumuşak güç üretecek her türlü faaliyet ve oluşuma liderlik etme gibi görev ve sorumlulukları vardır." Bütün bu söylemler Mersinimizin önümüzdeki yıllarda ne kadar kıymetli bir şehir olacağını ve hatta olduğunu! bize bir kez daha anlatıyor. Bizleri yönetenler...