Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Mitingi'nde konuştu.
Konuşmasına birlik ve beraberlik mesajı vererek başlayan Seçer, "Burada bir aradayız. Hepimizin kimliği, hepimizin siyasi görüşü bizim onurumuzdur, bizim şerefimizdir. Ama bugün ortak gayemiz Türkiye'dir. Cumhuriyet Halk Partisi güçlü partidir. Yüzyıl önce bir halkı yok etmek isteyenlere karşı, o halkın umudunu, o halkın inancını yeniden yeşerten Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de aynı misyonu yapacak. Aynı görevi yapacak" dedi.
"BAĞIRMAYA, HAYKIRMAYA, SESİMİZİ DUYURMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Milletin en büyük güç olduğu anlayışında ilerlediklerini belirten Seçer, "Bizi gittiğimiz Mustafa Kemal'in yolundan geri döndürebilirler mi? Döndüremezler. Biz inançlıyız. Biz halkımıza güveniyoruz. Bizim anlayışımızda en büyük güç millettir. Millet halkımızın gücüdür. Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık. Haklıyız. Onun için bağırıyoruz. Onun için sesimiz yüksek çıkıyor. Bağırıyoruz. Haykırıyoruz. Bağırmaya, haykırmaya, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İktidarın bütün derdinin belediyeleri korkutmak olduğunu söyleyen Seçer, "Biz korkar mıyız? Korksaydık, trene binmezdik, yağmurda yürümezdik. Korkmuyoruz. Bakın buradayız" dedi.
Seçer; toplantı, yürüyüş ve gösteri yasaklarına olan tepkisini belirterek, "Buradayız. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. İzin almaksızın ama şiddete de başvurmaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabiliriz. Burada anayasal hakkımızı kullanıyoruz" şeklinde konuştu.
"İNADINA KARDEŞÇE YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Seçer, Türk milletinin kardeşlikten yana ve barışsever olduğunu belirterek, vatandaşları provokasyonlara gelinmemesi konusunda uyardı. Ülkenin etnik çeşitliliğine de değinen Başkan Seçer, "Bu ülkede hangi yapıdan olursak olalım, hangi etnik yapıdan, inanç grubundan, hangi siyasi görüştek olursak olalım. Biz Anadolu insanıyız. Biz bu topraklarda yüz yıldır yaşıyoruz. Bin yıldır yaşıyoruz. Yaşamaya devam edeceğiz. Ay yıldızlı al bayrağın altında, Mustafa Kemal'in izinde kardeşçe inadına, kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"YENİLECEKLERİNİ BİLİYORLAR"
Konuşmasında iktidara da yüklenen ve Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması hakkında da konuşan Seçer, "İktidar belediyelerle baş edemeyeceğini biliyor. Esenyurt'tan başlattılar. Türkiye'de, doğuda, güneydoğuda, batıda, ne yazık ki Mersin'de, güneyde birçok belediyeye kayyım atadılar. Ekrem Başkan'ı üç gün önce gözaltına aldılar. Ekrem Başkan İstanbul için çalışıyor. Şimdi de ben diyor, 'Türkiye'yi yönetmek istiyorum. Böyle bir iddia ortaya koyuyorum.' Tabii iktidarın işine gelmiyor. Neden? Yenileceklerini biliyorlar. Onun için işlerine gelmiyor" diyerek tepkisini ortaya koydu.
İktidarın kurumları bir aparat gibi kullanarak adalet çizgisinden şaştığını vurgulayan Seçer, "Biz hak istiyoruz. Hukuk devleti istiyoruz. Demokrasi istiyoruz. İfade özgürlüğü istiyoruz. İstediğimiz her medeni insanın, her evrensel toplumun istediğidir" dedi.
"EKREM BAŞKAN'I SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ"
Başkan Seçer, Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü hakkında konuşarak, Ekrem İmamoğlu'nun da yanında olduklarını şu ifadelerle belirtti:
"Bu vatan, bu vatan oturulduğu yerde atalarımız tarafından kurulmadı. Daha geçtiğimiz gün Çanakkale zaferini andık. Duygulandık andık. Kürt'ü, Türk'ü, Arap'ı, Çerkez'i boşuna Anadolu coğrafyasında Osmanlı'nın tüm tebaaları orada emperyalizme karşı mücadele etti. Hepimiz hep beraber. Şimdi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Böl, parçala, yönet. Buna gelmeyeceğiz. Ekrem Başkan'ı sahipsiz bırakmayacağız. Onun yanında olacağız. Yol arkadaşlığı budur, mücadele arkadaşlığı budur, bunu bilmeyenlere duyurulur."
Konuşmasında eşitlik vurgusu yapan Seçer, hiç kimsenin suç işleme özgürlüğüne sahip olmadığını belirterek, Cumhurbaşkanı dahil herkesin Anayasa karşısından eşit yurttaş olduğunu vurguladı.
"BİZİM ALNIMIZ AÇIK, BAŞIMIZ DİK, HİÇBİR ŞEYDEN KORKMUYORUZ"
Seçer, yargı hakkında açıklamalarda bulunarak, "Bizim alnımız açık, başımız dik, hiçbir şeyden korkmuyoruz. Karnımız da ağrımıyor. Çiğ yemedik. Emin olun ağrımıyor. Sapa sağlamız. Ama gel gör ki, ben size sorayım. Bu ülkede hukuk olduğuna inanıyor musunuz? Yargının bağımsız, tarafsız olduğuna inanıyor musunuz? Belki siyasetin kurumlar üzerinde başta yargı olmak üzere vesayetinin olmadığına inanıyor musunuz? İnanmıyoruz" dedi.
"DEMOKRASİMİZ, TARİHİMİZİN EN ZANCILI GÜNLERİNİ YAŞIYOR"
Türkiye'de demokrasinin en buhranlı günlerini yaşadığına işaret eden Seçer, buhranın ne denli önemli olduğunu şu sözlerle ifade etti:
"Demokrasimiz, tarihimizin en zancılı günlerini yaşıyor. En buhranlı günlerini. Buhran krizden de ötedir. Kriz alidir, akuttur, çözülür. Ama buhran kronikleşmiş bir krizdir. Zamanla artık taşlaşmıştır, tahkim olmuştur. Bunu söküp atmak azim ister. Yürek ister. Bu yürek, bu azim, bu haltta var. Bizlerde var. Bunu tersine döndüreceğiz. Her geçen gün, her geçen gün bir hukuk garabetiyle uyanıyoruz."
"BİZ DEMOKRASİYLE ANILACAĞIZ"
Toplantı ve yürüyüş yasaklarının hak gaspı olduğunu söyleyen Seçer, insanların itirazlarını ve şikayetlerini dile getirmelerini savundu. "Biz nasıl demokrat olacağız? Biz nasıl demokrat olacağız? Biz dünyada demokrasiyle mi anılacağız? Otokrasiyle mi anılacağız?" sorularını yönelten Seçer, cevabını kendisi, "Biz demokrasiyle anılacağız. Bizim demokrasi tarihimiz sancılarla dolu. Acılar, darbeler, gözyaşları, siyasal cinayetler, ağlayan analar, baharında sönüp giden gençlerle dolu. Demokrasi küçük bir çocuk gibi, bir bebek gibi, el bebek, gül bebek, şefkatle büyütülür" şeklinde verdi.
Türkiye'nin demokrasi tarihine darbe vurulduğunu ifade eden Başkan Seçer, "Yazıktır. Siz ona kast ediyorsunuz. Yapmayın bunları. Bu ülke için, çocuklar için, geleceğimiz için yapmayın bunları" dedi.
Başkan Seçer, konuşmasını katılım sağlayan tüm vatandaşlara teşekkür ederek sonlandırdı.
