Ortaylı paylaşımında, “Akdeniz kıyı şeridinde günümüze oldukça sağlam ulaşabilmiş Türk kalelerinden birisidir,” diyerek Mamure Kalesi’nin korunmuş yapısına işaret etti. Kalenin yüksek kayalıklar ve düzlükler üzerine kurulduğunu ve birçok Anadolu kalesi gibi antik temeller üzerine inşa edildiğini belirten Ortaylı, 39 kulesi, su sarnıçları, camisi ve dışında yer alan hamamıyla Mamure’nin savunma mimarisi açısından dikkat çekici bir kompleks oluşturduğunu ifade etti.
Kalenin çevresindeki 10 metre genişliğindeki savunma hendeği, iç yapısındaki galeriler, kesme taş ve Horasan harcı ile yapılmış sağlam duvarları ve geç dönem onarımlarında kullanılan tuğla işçilikleriyle Mamure’nin, Alanya Kalesi'ne benzerliği de Ortaylı’nın dikkat çektiği unsurlar arasında yer aldı.
Paylaşımda ayrıca kalenin tarihi de hatırlatıldı: 1300-1308 yılları arasında Karamanoğlu Mahmut Bey’in Anamur ve Taşeli bölgelerinin Hıristiyan işgalinden kurtarıp, kaleyi ele geçirerek yeniden mamur hale getirdiği, kiliseleri yıkıp yerine cami yaptırdığı ve kaleye “Mamuriye” adını verdiği bilgisine yer verildi. Bu süreç, kaleye bugünkü adını da kazandırdı.
İlber Ortaylı, Mamure Kalesi'nin yalnızca askeri değil, kültürel ve dini bir dönüm noktası da olduğunu vurgularken, kalenin Osmanlı döneminde de onarım gördüğünü ve son olarak 1960’lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon yapıldığını belirtti.
Mamure Kalesi, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaparken, Ortaylı’nın da vurguladığı gibi Anadolu’nun yaşayan tarih miraslarından biri olmaya devam ediyor.