Bir kaç gün önce Mersin'e yaklaşık 2 saat uzaklıkta doğa ile iç içe tabiat ananın ekin verdiği Gülnar ilçemize gittim.

Bu günlerde hummalı bir hasat günleri yaşanıyor ilçemizde. Eh; bendenizin de hasat günlerine olan ilgisini sizler biliyorsunuz.

20 yılı aşkın süredir tanış olduğum Mersin'de Noter başkatibi olarak çalışıp, emekli olduktan sonra sevgili Mustafa Ak ağabey baba ocağı Gülnar'a yerleşti.

Evine ulaştığımda mükellef bir sofra,

sıcak pide ile yengemizin hazırladığı kahvaltıyı birlikte yedikten sonra 60 yıllık arkadaşı,bacanağı Ali ağabey ve oğlu ile birlikte badem ayıklama makinesi ile hummalı bir çalışma içinde iken onları dikkatlice takip ettik. Badem Hasadının yetişmesi, kurutulması işlemi için çok yoğun çalışırlarken benimle sohbet ve sorularıma yanıt vermek için kısa bir mola verdiler.

Hiç bir şey masamıza kolay gelmiyor.

Badem de öyle.. Açıkçası gördük ki; meşakkatli bir iş yapıyorlar.

Mustafa ağabey ve bacanağı Ali ağabey neler yaptıklarını,hangi sorunları yaşadıklarını

bir,bir anlatmaya başladılar.Notlar aldım, söyledikleri ilginçti;

nasıl çocuğunuza özveri ve özenle,dikkatle bakarsınız,Badem ağaçları da öyle.

Badem üretimi için 8 aylık bir uğraş gerekiyor. Yapılan işlemler 14 ila 15 aşamadan geçiyor, 2 yılda bir budamak, şubat ayının son günleri göktaşı vermek gerekiyor,

Ağaçlarda Çiçek açtığı görüldüğünde,badem sertleştiğinde her 14 günde bir ilaçlama yapılıyor. Bu aşamalar bittikten,bademin kabuğu çatladıktan 3-5 gün sonra bademin ivedi olarak toplanması lazım.. Bunun için eleman çalıştırmak gerekiyor.

Bu arada ürünü elde etmek adına,alım maliyetleri elbette pek çok şey de gördüğümüz gibi hammadde fiyatları artmış. Örneğin Şubat 2021 de gübrenin torbası 90 TL iken Eylül 2022 de bu rakam 500 TL olmuş. Ürenin fiyatı yine yüzde 500 artmış. Sonrasında acaba bu kadar zor şartlarda üretilen badem,masrafları çıktıktan sonra hak ettiği değerden tüccar tarafından alınabilecekmi..?

Sorunsalı başlıyor.! Bu mesele üretilen her ürün için üretici tarafından düşünülen

bir husus. Bir ürün üreticiden, tüketiciye, fiyat politikası ve aracılar anlamında hakettikeri şekilde ne yazık ki ulaşmıyor.! Yıllardır bu konu böyle.!

Daha sonra telefon ile yetkililerden aldığımız bilgiler var.

Gülnar Tarım ilçe müdürü Nazım Eken şu bilgileri verdi... "Gülnar da; Kuskan,Ishaklar, Dayicik, Çavuşlar, Sarikavak gibi 50 mahalle özellikle ağırlıkli olarak 17 mahalle geçimini badem üretimine bağlamış. Nonperiyal, Bertina, Teksas, Feraknes, gibi yerli cinslerin üretimi yapılıyor.

Bu yıl rekolte yüksek.. 8 bin ton kabuklu badem,bin beş yüz ton

iç badem şeklinde".. Yine Ziraat odası başkanı Emiş Işık'ın bizlere aktardığı bilgiler şunlar..

"Gülnar da 23200 dönüm alanda kabuklu badem üretiliyor. Yaklaşık 2500 üretici bu işle iştigal ediyor.." Gülnar ilçemiz tarımsal üretim anlaminda önemli bir yere sahip elma, nohut vb. gibi.

Geleneksel gastronomi konusunda da öyle. Ama gözlemlediğim şey şu: badem üretimi adeta ailelerin yaşam biçimi,tek gelir kalemleri olmuş. Dolayısı ile dünyanın yaptığı gibi üretimde katma değer sağlayan yeni bakış açıları gerekiyor. Bu sıkıntıyı her ilçemizde görüyorum, bu bağlamda kısa zaman da Gülnar'a badem ve türevleri fabrikası elzem.. Yani hep yazıyorum, çiziyorum Mersin ilçeleri ile birlikte bir hazine ve bu hazine de 85 ticari tarımsal ürün üretiliyor, bu toprakların kıymetini bilmek katma değer sağlamak,marka ürünler için çaba sarf etmek lazım, en önemlisi bizlere yerel mana da Vizyoner, yaşadığı şehri seven yöneticiler lazım.! Bu arada son olarak şunu da belirteyim çiftçimiz bu kadar zor şartlarda üretimi yaparken bizce bir haksız rekabet ortamına hiç gerek olmayacak şekilde tarım politikasını yöneten yöneticilerin neden BADEM ithal ettiklerini anlamakta zorluk çekiyorum..

Sizlere gözlemlerimi aktarmaya devam edeceğiz..