11 Ekim’de Osmaniye’de bir araya gelen Güney İlleri Tabip Odaları, geçtiğimiz ay yerel mahkemenin bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı hakkında verdiği 109 milyon TL’lik tazminat kararına ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada, söz konusu kararın Türkiye’de bir hekim aleyhine verilen en yüksek tazminat kararı olarak tarihe geçtiği vurgulanarak, bunun yalnızca bir hekimi değil, tüm sağlık sistemini etkileyen ciddi bir gelişme olduğu ifade edildi. Tabip odaları, tıbbi uygulama hatalarında yalnızca sağlık çalışanlarını sorumlu tutan yaklaşımların adil olmadığını, sağlık hizmetinin “bütüncül bir ekip işi” olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
“Tazminat baskısı sağlık sistemini çökertiyor”
Güney İlleri Tabip Odaları tarafından yapılan açıklamada, yüksek tazminat kararlarının hem hekimlerin mesleki motivasyonunu zedelediği hem de toplumun sağlığa erişimini zorlaştırdığına dikkat çekildi. “Bu kadar yüksek tazminatlar toplumda adalet duygusunu yaralıyor, hekimlerin mesleki onurunu zedeliyor. Hekimlik mesleği kasten zarar verme amacı taşımaz. Buna rağmen orantısız cezalar, hekimleri hastayla doğrudan temas edilen branşlardan uzaklaştırıyor.” ifadeleriyle mevcut tablonun tehlikesine vurgu yapıldı. Açıklamada, son yıllarda defansif tıp uygulamalarının arttığı, cerrahi branşların TUS tercihlerinde gerilediği ve hekim göçünün hızlandığı da dile getirildi.
“Sağlık tüketim malı değildir”
Tabip odaları, hasta-hekim ilişkisinin ticari bir zemine indirgenmesinin tıp etiğine aykırı olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Sağlık hizmeti tüketici-hizmet sağlayıcı ilişkisiyle açıklanamaz. Hastayı müşteri, hekimi satıcı konumuna düşürmek tıp bilimine ve insan yaşamına saygısızlıktır. Tıbbi uygulama hatası davalarının tüketici mahkemelerinde görülmesi, sağlığa erişim hakkını sıradan bir sözleşme konusu haline getiriyor.” Bu durumun hem toplumda adalet duygusunu zayıflattığı hem de hekimlik mesleğinin saygınlığını zedelediği kaydedildi.
“Kamusal fon” önerisi
Açıklamanın sonunda, sağlık hizmetlerinde yaşanan zararların yalnızca hekim hatasına indirgenemeyeceği vurgulandı ve çözüm olarak “kamusal fon” kurulması önerildi.
Söz konusu fonun, tıbbi malpraktis veya komplikasyon sonucu mağdur olan hastaların zararlarını karşılaması gerektiği belirtilerek, “Bu yöntem hem hasta hem hekim açısından insani ve hakkaniyetli bir çözümdür. Sağlık hizmeti sunumunda sistemin aksayan yönleri ivedilikle ele alınmalı, adil ve bilime dayalı kararlar alınmalıdır" dedi. Güney İlleri Tabip Odaları, devam eden yargı sürecinde bilimsel verilere dayalı, adil bir karar beklediklerini belirterek kamuoyunu sağduyulu olmaya davet etti.
