TESPAM Başkanı Akyener, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) enerji üretiminin ötesinde bir anlam taşıdığını belirtti. Projenin, Türkiye’nin nükleer bilgi birikimi açısından bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Akyener, “Bugün Türkiye, nükleer regülasyon, güvenlik standartları ve yerli teknoloji üretiminde uluslararası seviyeye ulaştı. Kazakistan gibi ülkelerle bu alanda iş birliği yapabilir, rehberlik sağlayabilir durumdayız” değerlendirmesinde bulundu.

MTSO’dan OVP Yorumu: “Sürdürülebilir Büyüme İçin Teknoloji Şart”
MTSO’dan OVP Yorumu: “Sürdürülebilir Büyüme İçin Teknoloji Şart”
İçeriği Görüntüle

016 (1)

Enerji Açlığı Büyüyor, Nükleer Enerji Kaçınılmaz Hale Geliyor

Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına ve karbon salımını azaltma hedeflerine değinen Akyener, enerji verimliliği alanında yapılan başarılı çalışmalara rağmen ülkenin enerji açlığının sürdüğünü söyledi. “Enerji verimliliğinde önemli ilerlemeler kaydettik ancak ekonomik büyümemiz ve sanayideki gelişmeler, daha fazla enerjiye olan ihtiyacımızı artırıyor. Bu noktada nükleer enerji artık bir tercihten öte, bir zorunluluk halini aldı.”

Yeni NGS ve Küçük Modüler Reaktör (SMR) Projeleri Yolda

Akkuyu NGS’nin tamamlanması, Türkiye'nin nükleer alanda daha büyük adımlar atmasının da önünü açıyor. Akyener’e göre Türkiye, önümüzdeki yıllarda daha fazla konvansiyonel nükleer güç santraline ve küçük modüler reaktör (SMR) teknolojilerine ihtiyaç duyacak. Akyer, “Akkuyu, en kritik ilk adım oldu. Bu deneyimle artık hem büyük ölçekli santraller hem de SMR gibi esnek çözümler daha kolay hayata geçecek. Çevreye duyarlı, düşük karbon salınımlı ve dışa bağımlılığı azaltan enerji sistemlerine geçişte nükleer enerji kilit rol oynayacak" dedi.

Oğuzhan Akyener

550 Binden Fazla Parça: Yerli Sanayi İçin Büyük Kazanım

Akkuyu NGS’de kullanılan 550 binden fazla bağımsız parçaya dikkat çeken Akyener, Türkiye’nin bu parçaların önemli bir bölümünü üretme kabiliyeti geliştirdiğini söyledi. Ancak bu gelişimin, sadece üretimle sınırlı kalmadığını vurgulayarak, "Sertifikasyon altyapısı yeni oluştu. Bu altyapının gelişmesiyle birlikte Türkiye’deki firmalar, sadece iç pazarda değil, uluslararası nükleer projelerde de yer alabilecek" ifadelerini kullandı. Bu durumun yerli sanayinin birçok alanında teknoloji, kalite ve üretim standartlarının yükselmesine katkı sağladığı belirtiliyor.

Alt Sektörlerde Uluslararası Standartlar Yükseldi

Nükleer teknolojinin yalnızca enerji değil; inşaat, güvenlik, ulaştırma gibi birçok alt sektörde de kalite çıtasını yükselttiğini söyleyen Akyener, Akkuyu’nun Türkiye’yi bu alanlarda da dönüştürdüğünü ifade ederek, "Bugün Türkiye, birçok sektörde uluslararası nükleer güvenlik ve mühendislik standartlarına uyumlu çalışabiliyor. Bu, sanayiimizin geleceği açısından son derece kritik bir kazanımdır" diye konuştu.

Nükleer Mevzuatta Devrim: NDK ve Uluslararası Uyum

Akyener, Akkuyu NGS’nin Türkiye’nin nükleer mevzuat sistematiğinde de önemli bir sıçramaya yol açtığını belirtti. Nükleer Düzenleme Kurumu’nun (NDK) kurulması ve bu kurumun uluslararası regülasyon standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi, Türkiye’nin global nükleer sistemde aktif bir oyuncu olmasının önünü açtı. “Artık yalnızca kendi sürecimizi değil, başka ülkelerdeki nükleer projelerde de danışmanlık sağlayabilecek düzeyde bilgiye ve mevzuat kapasitesine sahibiz.”

İnsan Kaynağı Yetiştiriliyor: Türk Mühendisler Dünya Sahnesinde

Nükleer teknolojinin sürdürülebilirliği için eğitimli insan kaynağı kritik öneme sahip. Akyener, Türkiye’nin hem kendi üniversitelerinde hem de uluslararası iş birlikleriyle bu alanda uzman yetiştirme sürecini hızlandırdığını aktardı: “Türk mühendislerimiz artık Çin, Rusya gibi ülkelerde nükleer projelerde yer alıyor. Bu bilgi transferi ve deneyim birikimi, Türkiye’nin nükleer serüvenini ileriye taşıyacak en güçlü temellerden biridir.”

Enerji İthalatında Azalma ve Ekonomik Kazanımlar

Akkuyu NGS’nin tam kapasiteyle devreye girmesiyle birlikte Türkiye’nin enerji ithalatında önemli bir düşüş yaşanması bekleniyor. Akyener, bu durumun hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük önem taşıdığını vurguladı: “Türkiye'nin yıllık enerji ithalatı milyarlarca dolar düzeyinde. Nükleer enerji, bu bağımlılığı azaltmada kritik rol oynayacak. Ayrıca arz güvenliğini sağlamada da önemli bir güvence olacak.”

Akkuyu: Türkiye’nin Nükleer Yolculuğunda Sembol Haline Geldi

Akyener’in sözleriyle Akkuyu NGS, yalnızca bir enerji üretim merkezi değil; aynı zamanda Türkiye’nin bağımsız enerji politikalarının, sanayi vizyonunun ve uluslararası teknolojik konumunun bir simgesi haline gelmiş durumda. "En zor kısmı geçtik. Artık nükleer teknolojiye, sertifikasyona, eğitimli insan kaynağına ve uluslararası uyuma sahibiz. Bundan sonraki süreçlerde işler çok daha hızlı ilerleyecek.”

SONUÇ: Türkiye’nin Enerji Geleceğinde Nükleerin Yeri Artıyor

Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye’nin enerji güvenliğini güçlendirmekle kalmıyor; aynı zamanda nükleer teknoloji alanında uluslararası düzeyde rekabet edebilen bir altyapının temelini atıyor. Yerli sanayi entegrasyonu, insan kaynağı gelişimi ve mevzuat reformlarıyla Türkiye, nükleer enerjide kendi yolunu çizebilecek kapasiteye ulaşıyor. Akkuyu NGS, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedefinde bir mihenk taşı, nükleer vizyonunun en somut sembolü olarak tarih sayfalarında yerini alıyor.

Muhabir: Güray Gürdal