Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, görkemli bir açılış galasıyla sanat dünyasını bir araya getirdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 62’ncisi düzenlenen festivalin açılış töreni, Cam Piramit Kongre Merkezi’nde Cansu Canan Özgen ve Alpdoğan Esenoğlu’nun sunumuyla gerçekleşti. Gecede hem duygusal hem de unutulmaz anlar yaşandı.
Festivalin açılışında, oyuncular Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen Onur Ödülü, senarist-yazar Feride Çiçekoğlu Emek Ödülü, oyuncular Merve Dizdar ve Selahattin Paşalı Başarı Ödülleri, senarist-yönetmen Cansu Baydar ise Genç Sinemacı Başarı Ödülü ile onurlandırıldı.

“Altın Portakal Türkiye’nin belleği, halkın hafızasıdır”
Açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Dirgen Özdemir, festivalin kente ve ülkeye kattığı kültürel değere vurgu yaptı. Özdemir, “Antalya'mız, asırlar boyunca yalnızca denizin, güneşin ve doğanın değil; aynı zamanda sanatın ve düşüncenin kenti olmuştur. Altın Portakal, sanatıyla nefes alan, düşüncesiyle üreten, duygusuyla çoğalan bu şehrin yaşam kültürü haline gelmiştir” dedi.
Festivalin 1964 yılında Dr. Avni Tolunay öncülüğünde atılan temellerle bugün Türkiye’nin sanat belleğine dönüştüğünü belirten Özdemir, “Altın Portakal yalnızca bir festival değildir; Türkiye'nin belleği, halkın hafızasıdır. Her sahnesinde emeğin, her alkışında alın terinin sesi vardır” ifadelerini kullandı.

“Sinemada herkes aynı duyguyu paylaşır”
Festivalin Ulusal Jüri Başkanı Ömer Vargı, sinemanın insanları eşitleyen gücüne dikkat çekerek, “Filmi izlerken bir profesör de, bir işçi de, bir yönetici de aynı duyguları yaşar. Sinemanın en güzel yanı budur” dedi.
Onur Ödülü’nü alan Settar Tanrıöğen, “Festivalde bir filmim olmamasına rağmen beni ödüle layık gördükleri için festival ekibine teşekkür ediyorum” sözleriyle duygularını dile getirdi.

“Gazze'de çocukların üzerine karanlık düşüyor”
Senarist ve yazar Feride Çiçekoğlu, Emek Ödülü’nü Sine-Sen Genel Başkanı Galip Görür’ün elinden aldı. Çiçekoğlu, “İlk kez senaryo yazmanın öğrencisi olarak, ardından sevgili öğrencim Selman Nacar'ın filmiyle ve şimdi de bu ödülle buradayım” diyerek duygularını paylaştı.
Ödülü takdim eden Görür ise, “Bu ödül sinemanın her alanında ışığın ve sesin izinde yürüyen emekçilerindir. Sinemanın ışığının düştüğü yerde umut vardır, yaşam vardır. Ama bugün Gazze'de çocukların üzerine karanlık düşüyor. Yaşamı öldürüyorlar. Bunun farkında olan biz sinemacılar Gazze'ye ışık olalım” dedi.
Oyuncu Serap Aksoy, ödülünü meslektaşı Cem Yiğit Üzümoğlu’ndan alırken, yasaklı oyuncular listesinde yer aldığını öne sürerek, böyle bir ödülle hatırlanmanın kendisini derinden duygulandırdığını ifade etti.

“Antalya'nın seyircisi festivalleri güzelleştiriyor”
Başarı Ödülü’nü Mehmet Kurtuluş’un elinden alan Merve Dizdar, ikinci kez Altın Portakal sahnesinde olmanın heyecanını yaşadığını belirterek, “2022'de Kar ve Ayı filmimizle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almıştım. O zaman da beni en çok heyecanlandıran Antalya'nın seyircisiydi. Bence festivalleri güzelleştiren şey birlikte olmaktır, o yüzden seyircilere teşekkür ediyorum. Bu ödül bana, yaptığım işi tutkuyla sürdürme motivasyonu veriyor. Hayatım bu; iyi yaptığımı düşündüğüm şeyi yapmaya devam edeceğim” dedi.
Genç Sinemacı Başarı Ödülü’nü Ömer Vargı’dan alan Cansu Baydar, “İkinci kez bu sahnede olmak benim için büyük mutluluk. İşini tutkuyla yapan ekibimin emeğiyle buradayım” diyerek teşekkür etti.
Yoğun çalışma temposu nedeniyle törene katılamayan Selahattin Paşalı da Başarı Ödülü’nün sahipleri arasında yer aldı.




