Fizyolojik dökülmenin üreticiler için endişe verici olmadığını vurgulayan Tan, "Bu dönemde yerde çok sayıda zeytin görmek olağandır. Genellikle daha az gelişmiş meyveler dökülür. Bol sulamayla dökülme azaltılabilir. Ayrıca fizyolojik dökülmeler toplam meyvenin yüzde 5'i ile sınırlı kaldığında verim kaybı yaşanmaz, aksine kalan zeytinlerde yağ oranı artar" diye konuştu.

Zeytin güvesi, zeytin sineği, kuraklık ve mantar hastalıklarının ciddi kayıplara neden olabileceğine dikkat çeken Tan, zararlıların kolaylıkla ayırt edilebileceğini belirtti. Zeytin güvesi saldırılarında dökülen meyvelerin sap kısmında delik bulunduğunu söyleyen Tan, bu oranın yüzde 30-40'ı bulması halinde ertesi yıl önlem alınması gerektiğini ifade etti. Kuraklık kaynaklı dökülmelerin ise yüzde 50'ye kadar çıkabileceğini kaydetti.

A W542618 01

Mantar hastalıklarının farklı belirtiler gösterdiğini dile getiren Tan, "Cüzzam hastalığında zeytin ucundan başlayarak kurur ve küflenerek mumyalaşır. Bu durum hastalığın ağaçta kalıp yayılmasına yol açar" dedi.

En yaygın nedenlerden birinin zeytin sineği olduğunu vurgulayan Tan, "Zeytinde kahverengimsi yarım daire şeklinde bir alan oluşur. Eğer dökümler yüzde 10-15'i geçerse bu kontrolsüz sinek saldırısına işarettir" diye konuştu.

A W542618 02

Mersin’de Hafta Sonu Hava Nasıl Olacak?
Mersin’de Hafta Sonu Hava Nasıl Olacak?
İçeriği Görüntüle

Eylül ayında görülen doğal dökülmelerin temmuz dönemindekine benzer olduğunu aktaran Tan, oran yüzde 20-30'u aşmadığı sürece ağaçların kaybı telafi edebileceğini söyledi. Erken kararmaların da su stresiyle potasyum, kalsiyum ve magnezyum eksikliklerinden kaynaklandığını belirtti.

Zafer Tan açıklamasını, "Üreticilerimiz her dökülme olayını dikkatle gözlemlemeli, doğal dökülmelerle zararlı ve hastalık kaynaklı dökülmeleri ayırt etmelidir. Ancak bu şekilde kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretimi sağlanabilir" sözleriyle tamamladı.

Kaynak: İHA