Uzmanlar bu dönüşümü özellikle genç kuşakların tüketim alışkanlıklarına bağlıyor. Geleneksel televizyon yayıncılığı, belirli saatlere ve program akışına bağlı bir izleme deneyimi sunarken; YouTube, kişisel tercihlere göre şekillenen, istediği zaman erişilebilen sınırsız bir içerik havuzu sağlıyor. Bu özgürlük, televizyon karşısında geçirilen saatleri ciddi biçimde azaltmış durumda.
Sektör raporlarına göre Türkiye’de günlük ortalama televizyon izlenme süresi düşüş eğilimine girerken, YouTube başta olmak üzere dijital video platformlarına ayrılan süre hızla artıyor. Özellikle 18-34 yaş arası kitle, televizyonu yalnızca haber ya da canlı yayınlar için tercih ediyor. Eğlence, müzik, belgesel ve gündelik içeriklerde ise yönelim tamamen internete kaymış durumda.
Medya analistleri, bu gelişmenin reklam dünyasını da yeniden şekillendirdiğini belirtiyor. Artık markalar, televizyon reklamları kadar dijital video içeriklerine yatırım yapıyor. Reklam bütçelerinin büyük bölümü, izleyiciyi doğrudan hedefleyebilen çevrim içi kampanyalara kaydırılıyor.
Uzmanlara göre, bu eğilim kalıcı. İnternet erişiminin yaygınlaşması, mobil cihaz kullanımının artması ve kişiselleştirilmiş içeriklere olan talep, YouTube’u Türkiye’de televizyonun alternatifi olmaktan çıkarıp ana mecra haline getirdi.
Kısacası, televizyonun altın çağı kapanırken, dijital ekranların yükselişi artık resmi olarak
tescillendi.
