Türkiye'nin en uzun ikinci yürüyüş rotası olarak bilinen St. Paul Yolu'nun Tarsus bağlantısının canlandırılmasıyla bölgeye yeni bir turist akını bekleniyor.
Tarsus, Rotanın Başlangıç Noktası
St. Paul Yolu, aslında Aziz Pavlus'un Anadolu'da Hristiyanlığı yaymak amacıyla yaptığı uzun yolculukları temel alıyor. Rota, Antalya'daki Perge Antik Kenti'nden başlayıp Pisidia (Isparta-Burdur) bölgesindeki Yalvaç'ta son bulsa da, Tarsus, Aziz Pavlus'un doğduğu ve yaşamının bir bölümünü geçirdiği yer olarak rotanın manevi başlangıç noktası kabul ediliyor.
Tarsus, halihazırda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan "St. Paul Kilisesi, Kuyusu ve Tarihi Çevresi" ile her yıl binlerce yabancı turisti ağırlıyor.
St. Paul Kuyusu: Hristiyanlarca kutsal sayılan ve Aziz Pavlus'un evinin avlusunda yer aldığına inanılan bu tarihi kuyu, inanç turizminin vazgeçilmez duraklarından biri.
St. Paul Anıt Müzesi (Kilisesi): Hac merkezi olarak da ziyaret edilen kilise, kentin inanç turizmindeki önemini pekiştiriyor.
Yürüyüş ve Kültür Turizmine Entegrasyon
Tarsus'taki tarihi dokunun korunması ve inanç turizmi merkezlerinin çevresinin iyileştirilmesi için yapılan çalışmalar, St. Paul Yolu'nun bölümleriyle entegre edilerek Tarsus'un kültür ve doğa turizmindeki çeşitliliğini artıracak.
Uzmanlar, rotanın Tarsus'tan başlayarak İç Anadolu'ya uzanan bölümlerinin daha görünür hale getirilmesiyle, kentteki turizm süresinin uzayacağını ve yeni bir ekonomik hareketlilik yaratılacağını belirtiyor. Bu canlandırma çalışmaları, Tarsus'un tarihi ve arkeolojik zenginliklerini de kapsayan yeni bir turistik yürüyüş rotası oluşturarak yerel ekonomiye büyük katkı sağlamayı amaçlıyor.
Tarsus Belediyesi'nin de kentsel tasarım ve yenileme projeleri ile tarihi dokuyu koruma çabaları, bu yeni inanç ve kültür rotasının cazibesini artırıyor.