Diyarbakır Baro Eski Başkanı Tahir Elçi, katledilişinin 10. yılında Mersin Adliyesi önünde bir araya gelen Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği Mersin Şubesi, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi ve Adalet İçin Hukukçular Platformu ortak bir basın açıklaması yaptı.
“Etkili Soruşturma Yapılmadığı Gibi Delillerin De Karartıldığını Gözler Önündedir”
Basın metnini okuyan ÖHD Mersin Şubesi Eş Başkanı Melek Şaraldı gerçek sorumluların cezasız kaldığını vurgulayarak, “Avukatlık pratiği süresince, cezasızlık politikalarının sonlanması için verdiği mücadeleyle de bildiğimiz Av. Tahir Elçi’nin katledilmesinin ardından ne yazık ki etkin bir soruşturma yürütülmemiş, olay yerini gören tüm kameraların olayın yaşandığı anda çalışmadığı belirtilmiş, polislerin dosyada şüpheli olarak yer alması ancak Londra Üniversitesi’nden alınan bir uzmanlık raporu sonucunda sağlanabilmiş, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için olay yerinde keşif yapılması ve çatışmanın çıktığı operasyona dair tanıkların, ihbarcıların dinlenmesi talepleri reddedilmiş, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun "suikast" tanımlamasına rağmen kendisinin dinlenmesinden vazgeçilmiş, müşteki vekillerinin neredeyse tüm tevsi-i tahkikat talepleri reddedilmiştir. Tüm bunlar dosyada etkili soruşturma yapılmadığı gibi delillerin de karartıldığını açıkça gözler önüne sermektedir. Sonuç olarak 12 Haziran 2024 Tarihi’nde verilen karar ile yargılama cezasızlık politikasıyla sonuçlanmış, gerçek sorumlular ortaya çıkarılmamış ve tüm polisler hakkında beraat kararı verilerek failler cezasızlıkla ödüllendirilmiştir” diye konuştu.
“Her Zaman Barışı Önceleyen Hak Savunucuları Olacağız”
Şaraldı; hukukun üstünlüğü, adalet ve demokratik hukuk devleti ilkelerinin hayata geçirilmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirerek, “Son sözleri “çatışma, operasyon istemiyoruz” olan Av. Tahir Elçi’nin en büyük muradı Onurlu Bir Barış’tı biliyoruz. Barış ve demokrasi inşasının konuşulduğu bu günlerde, barışın inşası için geçmişle yüzleşme ve toplumun belleğinde derin yaralar açmış katliamların aydınlatılması, gerçek sorumluların cezalandırılması son derece elzemdir. Bu yüzleşmenin duraklarından biri de meslektaşımız Tahir Elçi’nin katledilmesinin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması ve tüm sorumluların cezalandırılmasıdır. Katliamın faillerinin ödüllendirildiği siyasal yargı merkezlerine dönüşen adliye bahçesinde, kıymetlimiz Tahir Elçi’yi aramızdan ayrılışının onuncu yılında anarken; aynı zamanda avukatlara yönelik her türlü baskıyı protesto etmek; hak ve özgürlükler mücadelesini yürüten avukatların mesleklerine ve hatta yaşamlarına yönelen tehditlere dikkat çekmek için bir araya geldik. Faşizme boyun eğmeyip fikirlerini ifade ettiği için hedef gösterilen ve bu uğurda katledilen Tahir Elçi’nin mücadele mirasını devralan bizler, temel hak ve özgürlüklere dönük her türlü sınırlamanın karşısında olduğumuzu, demokratik hukuk devletinin kriterlerinin yerine getirilmesi için mücadele yürütmeye devam edeceğimizi ve her zaman barışı önceleyen hak savunucuları olduğumuzu belirterek; ne şahsımıza, ne de adalet mücadelesi yürütürken temsil ettiğimiz toplumsal kesimlere dönük saldırılar karşısında sessiz kalacağız” ifadelerini kullandı.
