Silifke ilçesinde yer alan ve antik dönemden bu yana gizemini koruyan Cennet-Cehennem Obrukları çevresi, erken Hristiyanlık dönemine ait olduğu düşünülen "Kayıp Freskler" ve el yazmalarının izini süren arkeologların odak noktası haline geldi. Yürütülen bu yoğun çalışmalar, bölgenin dünya inanç ve kültür turizminde yeni bir destinasyon olma potansiyelini artırıyor.
Mağara ve Manastır Kalıntıları İnceleniyor
Bölgenin derin tarihi katmanları, özellikle Bizans ve Roma dönemleri arasındaki geçiş sürecine ait değerli bilgileri barındırıyor. Araştırma ekibi, Cennet Obruğu'nun derinliklerindeki Panagia Kilisesi ve çevresindeki doğal mağara sistemleri ile manastır kalıntılarına yoğunlaşmış durumda. Uzmanlar, bu sığınak ve ibadet yerlerinde, dönemin sanat anlayışını yansıtan benzersiz fresk örneklerine ulaşmayı hedefliyor.
"Bölgedeki bazı mağara ve kilise kalıntılarında, Roma ve Bizans dönemi geçişini anlatan, benzersiz resim sanatına sahip 'Kayıp Freskler'in bulunması umuluyor. Bu keşiflerin, Hristiyanlık tarihindeki bölgesel etkileşimi aydınlatması bekleniyor."
Arkeologlar, denizden yüksekliği ve coğrafi konumu sayesinde iyi korunmuş olabileceğini düşündükleri gizli bölümlerde, dönemin dinî yaşamına ışık tutacak el yazması parçalarına da ulaşmayı umuyor.
UNESCO Hedefi ve Kültürel Mirasın Korunması
Yapılan araştırmalar sadece tarihi merak gidermekle kalmıyor, aynı zamanda Mersin'in kültürel mirasını uluslararası alanda tescilleme amacını da taşıyor. Çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılacak kalıntılar titizlikle restore edilecek ve bölgenin halihazırda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan statüsünün ana listeye yükseltilmesi için güçlü bir dayanak oluşturulacak.
Mersin Valiliği ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun desteklediği proje, Silifke'nin ve tüm Mersin'in tarihi ve arkeolojik cazibesini artırarak, bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamayı hedefliyor.
İnanç Turizmine Yeni Bir Soluk
Mersin, Tarsus'taki Saint Paul Kuyusu ve tarihi kiliseleriyle zaten önemli bir inanç turizmi potansiyeline sahip. Uzmanlar, bu yeni arkeolojik bulguların, kenti uluslararası Hristiyanlık tarihi rotalarının vazgeçilmez bir durağı haline getireceği görüşünde.
Bu keşifler, Türkiye'nin farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış zengin mirasını bir kez daha gözler önüne sererken, Silifke'nin hem mitolojik hem de inanç turizmi açısından cazibesini artıracak.




