DEM Parti Mersin İl Örgütü, 7–20 Kasım arasında kentteki Sivil Toplum Kuruluşları, Demokratik Kitle Örgütleri, odalar, yöre dernekleri ve çeşitli toplumsal oluşumlarla yaptığı Barış ve Demokrasi Buluşmalarının sonuçlarını duyurmak amacıyla basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.
22 Kasım 2025 cumartesi günü düzenlenen toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Sultan Özcan, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, il eş başkanları Reşat Aşan ve Bedriye Kuş ile Büyükşehir Meclis Üyesi Ayşe Aydoğan katıldı.
Toplantıda yapılan açıklamada şu ifadeler aktarıldı:
“Değerli Basın Emekçileri ve Mersin Kamuoyu, DEM Parti Mersin İl Örgütü olarak 7–20 Kasım tarihleri arasında Mersin genelinde Demokratik Kitle Örgütleri, Meslek Odaları, Esnaf odaları Sendikalar, İnanç Kurumları, İş İnsanları, Yöre Dernekleri ve çeşitli sivil oluşumlarla toplam 15 Barış ve Demokrasi Buluşması çerçevesinde yaklaşık 127 kurum temsilcisi başta olmak üzere toplamda yüzlerce sivil toplam üyesi ve 57 Toroslar İlçesi Muhtarı ile bir araya geldik. Bu buluşmalar yalnızca bir ziyaret değil aynı zamanda genel olarak buluşmaları gerçekleştirdiğimiz kurumların üyelerinin farklı görüş, kimlik ve inançlardan insanların aynı masa etrafında düşüncelerini özgürce ifade ettiği ve ortak demokratik değerlerde buluşmayı esas alan toplantılar oldu. Gerçekleştirdiğimiz buluşmalar açıkça göstermiştir ki Mersin, çok kültürlü, çok dilli ve çok inançlı toplumsal yapısıyla Türkiye’de barışın ve demokratik bir geleceğin en güçlü taşıyıcı kentlerinden biridir. Kentin tüm bileşenleriyle yaptığımız görüşmelerde ortak bir irade ortaya çıkmıştır: Mersin halkları barışı, demokrasiyi ve eşit yurttaşlığı kararlılıkla talep etmektedir.”
Toplumsal Ortaklık Vurgusu
Örgüt temsilcileri, buluşmalarda toplumun her kesiminden benzer bir talebin yükseldiğini belirterek,
“Görüştüğümüz kurumlar, meslek örgütleri, inanç temsilcileri, yöre dernekleri ve sivil toplum yapıları Türkiye’de son bir yıldır gelişen barış ve demokratik toplum sürecinin destekle gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Bu destek yalnızca bir temenni değil yaşanan acıların, göçlerin, ayrımcı uygulamaların ve uzun yıllara yayılan çatışmalı atmosferin yarattığı ağır toplumsal bedellerin sonucunda oluşmuş güçlü bir toplumsal taleptir. Toplumun tüm kesimleri ortak bir noktada buluşmaktadır. Kalıcı, güvenilir ve toplumsal temelli bir barış için hukuki ve siyasi adımlar daha fazla ertelenmeden atılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
“Barış Tüm Toplumun Meselesidir”
DEM Parti temsilcileri, görüşmelerin kapsamına değinirken şu değerlendirmeyi paylaştı:
“Bu buluşmaların hiçbir kimlik, inanç ve görüş ayrımı gözetmeksizin yürütülmesi barış sürecinin yalnızca Kürtlerin meselesi olmadığını aksine tüm toplumun geleceğini ilgilendiren ortak bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu nedenle görüşmelerimiz barış talebinin toplumsallaşması, yaygınlaşması ve güçlü bir toplumsal sahiplenmeye dönüşmesi açısından son derece değerli bulunmuştur. Mersin barış ve demokrasi sürecinin toplumsal zeminini oluşturan en önemli kentlerden biri olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.”
“Sürecin Güvencesi Toplumun Kendisi Olacaktır”
Toplantıda barış sürecine dair güçlü mesajlar da verilerek, “Buluşmalarımızda açıkça ortaya çıkan temel gerçek şudur: Barış yalnızca siyasi partilerin inisiyatifine bırakılamayacak kadar hayati bir toplumsal meseledir. Mersin’de görüştüğümüz tüm kurumlar halkın örgütlü iradesinin barış sürecinin hem taşıyıcısı hem de ilerletici olması gerektiğini vurgulamıştır. Çünkü bu ülkenin ortak geleceğini belirleyecek olan yıllardır bedel ödeyen halkların ortak kararlılığıdır. Toplumsal sahiplenme olmadan hiçbir barış adımı kalıcı, güvenceli ve sürdürülebilir bir zemine oturamaz. Toplantılarımız göstermiştir ki barış yalnızca silahların susmasıyla sınırlı değildir. Barış eşit hakların tanınması, halkların kimliğiyle özgürce yaşayabildiği demokratik bir düzenin kurulması ve hukuk devleti ilkelerinin güvence altına alınması demektir. Toplumun tüm kesimleri adaletin, eşit yurttaşlığın ve özgürlüklerin hayatın her alanında hissedildiği bir yapının inşa edilmeden gerçek barışın mümkün olmayacağını ifade etmiştir. Kurum temsilcileri barışın hem öznesi hem de güvencesi olduğunu belirtmekte ve sürecin güvenli ve kalıcı olmasını sağlamak için hazır olduklarını belirtmişlerdir. Bu nedenle Mersin’de yürüttüğümüz buluşmalar yalnızca birer görüşme değil halkların barışa sahip çıkma kararlığının örgütlendiği, meşruiyet kazandığı ve güçlendiği toplumsal zeminlerdir” denildi.
Parlamentoda Güçlü Bir Hukuki Çerçeve Beklentisi
Toplantıda, sürecin yasal dayanaklarının güçlendirilmesi gerektiği de vurgulanarak, “Toplum kesimleri barışın güven verici bir hukuki çerçeveye kavuşturulması gerektiğini ifade etmektedir. Parlamentoda oluşturulan komisyonun daha kapsayıcı ve işlevsel çalışması gerektiği yönünde geniş bir beklenti vardır. Ayrıca mevcut yasaların uygulanması ve geçiş dönemi düzenlemelerinin hayata geçirilmesi konusunda somut adımlar atılması önerilmiştir” şeklinde konuşuldu.
“Barış İçin Mücadeleyi Sürdüreceğiz”
DEM Parti Mersin İl Örgütü temsilcileri, sözlerinin sonunda şu mesajı paylaştı:
“Barışın toplumsallaşması, demokratikleşmenin derinleşmesi ve tüm halkların eşit yurttaşlık hakkının güvence altına alınması için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Barış bu ülkenin 86 milyon insanının yararınadır ve geleceğini birlikte kurmanın tek yoludur. Mersin’de gerçekleştirdiğimiz buluşmaların ışığında bir kez daha ifade ediyoruz. Mersin barış istiyor, Mersin demokrasi istiyor, Mersin eşitlik istiyor. Bu sürecin en büyük güvencesi halkın kararlılığı ve toplumun örgütlü iradesidir. Katılım sağlayan Demokratik Kitle Örgütleri, Meslek Odaları, Esnaf Odalarına, Sendikalara, İnanç Kurumlarına, İş İnsanları Yöre Dernekleri ve çeşitli sivil oluşumlara teşekkür ediyor ve barışın Türkiye’de kalıcı ve onurlu biçimde hayata geçmesi için mücadelemizi büyüteceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
