Eğitim Sen Mersin Şubesi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile birlikte 2026-2027 dönemi için toplu sözleşme hazırlıklarını sürdürdüğünü açıkladı. KESK’in 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde ortaya koyduğu ilkelerin ve taleplerin yeni dönem için de yol gösterici olacağı belirtilen açıklamada, “Ekonomik kriz, artan yoksulluk, güvencesiz istihdam ve antidemokratik uygulamaların gölgesinde yürütülecek bu toplu sözleşme süreci, kamu emekçilerinin insanca yaşam, güvenceli çalışma ve demokratik bir kamu hizmeti talebinin yükseldiği bir döneme denk geliyor” denildi.
6 BAŞLIKTA TALEPLER NETLEŞTİ
KESK ve Eğitim Sen’in öncelikli talepleri şu başlıklarda toplandı:
“İNSANCA YAŞAM İÇİN GERÇEKÇİ BİR ÜCRET POLİTİKASI”
Eğitim Sen Mersin, KESK’in bir önceki TİS sürecinde kamu emekçilerine açlık ve yoksulluk sınırının altında yapılan maaş artışlarını kabul etmediğini hatırlatarak, “2026-2027 dönemine girerken taleplerin odağında gerçek yaşam koşullarına uygun, yoksulluk sınırının üstünde ve insanca yaşama olanak sağlayan bir ücret politikası yer alıyor. En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması, tüm ücretlerin bu sınır doğrultusunda yeniden düzenlenmesi temel taleplerden biri” dedi.
“GÜVENCELİ İSTİHDAM VE KADROLAŞMAYA SON”
Sözleşmeli vekil, ücretli öğretmenlik gibi istihdam biçimlerinin kamuda temel istihdam modeli haline geldiğini vurgulayan Eğitim Sen, “Bu uygulamaların özellikle eğitim alanında öğretmenlerin mesleki ve sosyal güvencelerini tehdit ettiğini vurguluyor. Tüm güvencesiz kamu emekçilerinin kadroya geçirilmesi ve işe alımlarda liyakat ilkesinin esas alınması, sendikal mücadelenin önemli ayaklarından biri” ifadelerini kullandı.
“EŞİT, PARASIZ, LAİK VE ANADİLDE EĞİTİM TALEBİ”
Eğitim Sen, 2026-2027 döneminde de laik, bilimsel ve kamusal eğitim mücadelesini büyütmeyi hedeflediğini açıklayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi ideolojik dayatmalarla eğitim sisteminin dinselleştirilmesine ve piyasalaştırılmasına karşı çıkan Eğitim Sen, her çocuğun anadilinde, eşit ve parasız eğitim hakkını savunmayı sürdürüyor. Okulların bütçelerinin artırılması, derslik ve öğretmen ihtiyacının giderilmesi, MESEM gibi çocuk işçiliğini meşrulaştıran uygulamalara son verilmesi en önemli başlıklardan biri.”
“SENDİKAL HAKLAR VE GREV ÖZGÜRLÜĞÜ”
Eğitim Sen Mersin Şubesi’nden yapılan açıklamada KESK ile Eğitim Sen’in toplu sözleşme sürecinin eşit, şeffaf ve özgür bir ortamda yürütülmesi gerektiğini savunduğunu belirterek, “Hakem kurulu dayatmasına son verilmesi, grevli toplu sözleşme hakkının tanınması, sendikal faaliyetler nedeniyle sürgün, soruşturma ve cezaların son bulması taleplerin başında geliyor” denildi.
“KADIN EMEKÇİLERİN HAKLARI VE ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE”
Kadın emekçilerin özgün sorunları KESK’in mücadele gündeminde özel bir yer tuttuğunu vurgulayan Eğitim Sen, kreş hakkının ve 8 Mart’ın ücretli izin günü olması, mobbing ve şiddete karşı etkin mekanizmaların kurulmasının, cinsiyete duyarlı bütçeleme ve kadın kotasının tüm sendikal yapılarda uygulanmasının talepler arasında öne çıktığını söyledi.
“EMEKÇİLER İÇİN DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE”
Eğitim Sen Mersin’dan yapılan açıklamaya şu sözlerle devam edildi:
“KESK ve Eğitim Sen’in talepleri sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik bir Türkiye mücadelesini de kapsıyor. KHK’lerle ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iade edilmesi, ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkının güvence altına alınması, demokratik bir anayasa için emek cephesinden söz üretilmesi, bu mücadelenin vazgeçilmez parçalarıdır.”
"MÜCADELE SÜRÜYOR"
Eğitim Sen Mersin Şubesi, bu taleplerin yalnızca kamu emekçilerinin hak mücadelesi değil, aynı zamanda daha demokratik ve adil bir Türkiye için verildiğini vurguladı. Açıklamanın sonunda, “Bu toplu sözleşme süreci, sermaye ve iktidar blokuna karşı emeğin kolektif sesinin daha güçlü duyurulacağı bir döneme dönüşmelidir” ifadelerine yer verildi.