Mersin Barosu tarafından yapılan açıklamada, insan haklarının tarihsel önemine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“10 Aralık İnsan Hakları Günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul etmesi ve bunun insan haklarının uluslararası düzeyde korunmasına yönelik önemli ilk adım olması nedeniyle kutlanmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse uluslararası alanda insan hakları alanının daralmasına sebebiyet veren olumsuz gelişmeler, 1950’lerden 2000’lere dek uluslararası insan hakları hukukunun temel metinlerini üreterek imza eden taraf devletlerdeki siyasi iradenin kaybolduğunu, bugünkü koşullarda aynı metinlerin imza edilemeyeceğini düşündürmektedir. Hatta eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin ayrılmaz parçası olan insan hakları metinleri bugün uygulamadan bakıldığında yürürlükteymiş gibi de gözükmeyebilir. Ancak insan haklarının ihlallerle yıpranmış ve siyaseten görmezden gelinen hukuki metinler bütününden ibaret olmadığı, insan hakları mücadelesinin kazanımları olduğu unutulmamalıdır.”
“İnsan hakları ihlali, vahşi eylemlere yol açmıştır”
Açıklamanın devamında, 10 Aralık 2025 İnsan Hakları Günü’nün mevcut hak ihlallerinin hatırlatılması açısından önemli olduğuna dikkat çekildi:
“Bu nedenle bu kısa bildirimle bizce yapılması gereken 10 Aralık 2025 İnsan Hakları günü vesilesiyle, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, hak ihlallerinin olağanlaştığı bugüne bir not düşmektir. Düşülecek not şudur; ‘İnsanlık ailesinin tüm üyelerinin doğuştan sahip olduğu onur ile eşit ve devredilemez haklarının tanınması, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temelidir. İnsan haklarının hiçe sayılması ve ihlali, insanlığın vicdanını öfkelendiren vahşi eylemlere yol açmıştır. İnsanların ifade ve inanç özgürlüğünden yararlanacağı, korku ve yoksulluktan uzak bir dünyanın kurulması, halkların en büyük arzusudur. İnsanoğlunun, zulüm ve baskıya karşı son çare olarak isyana başvurmak zorunda kalmaması için, insan haklarının hukukun üstünlüğü ile korunması şarttır.’ Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yankılanan bu ifadeler 77 sene sonra da halen geçerlidir, daima geçerli olacaktır.”
