Şişelenmiş su sağlıklı bir tercih gibi görünse de uzmanlar, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin ciddi sağlık riskleri taşıdığı konusunda uyarıyor. Nedeni ise plastik şişelerin zamanla bozularak mikroplastik adı verilen zararlı parçacıkları suya salması. Plastik şişelerin raf ömrü genellikle 18 ay ila 2 yıl arasında değişiyor. Ancak bu süre, doğrudan suyun değil, şişeyi oluşturan plastiğin güvenli kullanım süresini ifade ediyor. Süresi dolmuş plastikler, sıcaklık, ışık ve zaman gibi etkenlerle parçalanarak gözle görülemeyecek kadar küçük mikroplastiklere dönüşüyor.
Suyun Tadı Aynı Olsa da Tehlike Büyüyor
Tarihi geçen şişelerde, suyun tadında bariz bir değişim olmayabilir. Fakat uzmanlara göre asıl tehlike suyun içine karışan görünmeyen plastik parçacıklarda. Bağırsak kanserinden beyin hasarına, hormon bozukluklarından kısırlığa kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilecek bu parçacıklar, zamanla vücudun çeşitli bölgelerinde birikebiliyor.
Bir Şişe Suda Binlerce Mikroplastik Olabilir
Yapılan analizler, dünya genelindeki şişe suyu markalarının %90’ından fazlasında mikroplastik tespit edildiğini gösteriyor. Ortalama bir insan, yılda 40.000’e yakın mikroplastik yutuyor. Bu sayı, şişe suyu tüketenlerde 90.000'e kadar çıkabiliyor.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü, bazı mikroplastiklerin kan dolaşımına girerek karaciğer, beyin gibi hayati organlara ulaşabileceği uyarısında bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü ise bu konuda daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Mikroplastikler Vücudun Her Yerinde
Araştırmalara göre mikroplastikler artık yalnızca çevrede değil, insan vücudunda da yaygın. Akciğer dokusunda, anne sütünde, plasentada ve hatta kanda bile tespit edildiler. Concordia Üniversitesi’nden Sara Sajedi’nin çalışması, musluk suyu içen kişilerin şişe suyu tüketenlere göre çok daha az mikroplastik aldığına işaret ediyor. Sajedi, bu durumu “ciddi bir sağlık riski” olarak nitelendiriyor ve tüketicilerin bilinçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Bağırsak ve Ruh Sağlığı da Tehlikede
Avustralyalı bilim insanları tarafından yürütülen bir başka araştırma ise mikroplastiklerin bağırsak mikrobiyomunu bozduğunu ortaya koydu. Bu bozulmalar depresyon, bağışıklık zayıflığı ve bağırsak kanseriyle ilişkilendiriliyor. Bu çalışma, mikroplastiklerin yalnızca fiziksel sağlığı değil, psikolojik sağlığı da etkileyebileceğini gösteren ilk insan temelli araştırmalardan biri olarak dikkat çekiyor.
Plastik Şişelerin Saklanma Koşulları Çok Önemli
PET (polietilen tereftalat) malzemeden üretilen şişeler, doğrudan güneş ışığına, sıcağa ya da kimyasallara maruz kaldığında daha hızlı bozuluyor. Plastik yapının nefes alabilir olması, zamanla suyun buharlaşmasına ve dış ortamdan partikül girişine neden olabiliyor.
Son kullanma tarihi geçmese bile, yanlış koşullarda saklanan şişe suları da risk taşıyor. Özellikle araç içinde uzun süre bırakılan ya da market raflarında güneş alan şişeler, içeriğinde zararlı kimyasallar barındırabilir.