Günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen ekranlar, özellikle pandemi sonrası dönemde daha yoğun kullanılmaya başladı. Çocuklar ders ve eğlence için, yetişkinler ise iş ve sosyal medya üzerinden ekran karşısında uzun saatler geçiriyor. Ancak uzmanlar, bu durumun hem bedensel hem de ruhsal açıdan ciddi riskler barındırdığına dikkat çekiyor. Uyku düzeninden sosyal ilişkilere kadar pek çok alanda olumsuzluklara yol açabilen ekran bağımlılığı, giderek büyüyen bir toplumsal sorun haline geliyor.
Çocuklarda Dikkat Dağınıklığı Ve Uyku Problemleri
Çocuklarda ekran bağımlılığı, en çok dikkat dağınıklığı ve uyku sorunlarıyla kendini gösteriyor. Konuyla ilgili uzmanlar, “Ekran başında uzun süre kalan çocuklarda dikkat süresi kısalıyor, öğrenme becerileri olumsuz etkileniyor. Özellikle gece geç saatlerde ekran kullanımı uyku düzenini bozuyor ve biyolojik saati altüst ediyor” uyarısında bulunuyor.
Ailelerin çocuklarına sınır koymakta zorlandığına dikkat çeken uzmanlar, “Çocuğun kontrolsüz şekilde ekranla baş başa kalması bağımlılığı tetikliyor. Bu noktada ebeveynin rolü belirleyici” ifadelerini kullanıyor.
Yetişkinlerde Kaygı Ve Sosyal İzolasyon
Ekran bağımlılığı yetişkinlerde farklı sorunlar doğuruyor. Uzmanlara göre, “İş dışında da ekran karşısında uzun süre kalmak, bireylerde kaygıyı artırıyor ve sosyal ilişkilerden uzaklaşmaya yol açıyor.”
Fiziksel etkilerden de bahseden uzmanlar, “Göz yorgunluğu, boyun ve sırt ağrıları en sık karşılaşılan sorunlar arasında. Bunun yanı sıra, sürekli çevrimiçi olma hali kişiyi yalnızlığa itiyor” şeklinde açıklıyor.
Ailelere Ve Bireylere Öneriler
Ekran bağımlılığını önlemek için uzmanlar net tavsiyelerde bulunuyor: “Her birey günlük ekran süresini sınırlamalı. Çocuklarda özellikle ders dışındaki kullanım mutlaka kontrol altında tutulmalı.”
Yetişkinler içinse şu öneri öne çıkıyor: “İş dışındaki zamanlarda dijital detoks yapmak, yürüyüş, spor ya da kitap okumak hem zihinsel hem de bedensel dengeyi korur.”
Ayrıca aile içi kuralların önemine değinen uzmanlar, “Ekran kullanımıyla ilgili ortak sınırlar koymak, hem ebeveyn hem de çocuk için sağlıklı bir alışkanlık oluşturur” diyor.
