“Dünya Gıda Günü, Küresel Bir Farkındalık Çağrısı”
Gıda Mühendisi Sevda Yılmaz, 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nün yalnızca bir farkındalık günü değil, aynı zamanda gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım için evrensel bir çağrı olduğunu vurguladı.
Yılmaz, dünyada milyonlarca insanın yetersiz beslenirken tonlarca gıdanın israf edildiğine dikkat çekerek, “Bu çelişki, üretimden tüketime kadar olan zincirin her halkasında daha bilinçli ve sürdürülebilir kararlar almamız gerektiğini gösteriyor” dedi.
Dünya Gıda Günü’nün bireysel ve toplumsal farkındalığı artırmanın yanı sıra, politikaların şekillenmesinde ve ortak çözümler üretilmesinde önemli bir rol üstlendiğini belirtti.
“İsrafı Önlemenin Yolu Alışkanlıkları Değiştirmekten Geçiyor”
Gıda israfını önlemenin hem bireysel hem de kurumsal düzeyde alınacak küçük ama etkili adımlarla mümkün olduğunu ifade eden Yılmaz, “Alışverişe çıkmadan önce ihtiyaç listesi hazırlamak, son kullanma tarihlerini kontrol ederek tüketmek, artan yemekleri değerlendirmek ve porsiyon kontrolüne dikkat etmek önemli adımlar” dedi.
Kurumlar açısından ise tedarik zincirinin verimli hale getirilmesi, fazla ürünlerin bağış sistemlerine yönlendirilmesi ve sürdürülebilir üretim politikalarının benimsenmesinin büyük fark yaratacağını vurguladı.
Ayrıca, teknoloji ve veri analizinin stok yönetiminde israfı azaltmada önemli bir araç haline geldiğini belirterek, “Herkesin yapabileceği bir şey var; mesele sadece alışkanlıkları gözden geçirmekle başlıyor” diye konuştu.
“Bilim Ve Teknoloji Gıda Güvenliğini Garanti Altına Alıyor”
Yılmaz, gıda mühendisliği alanındaki yeniliklerin hem sağlıklı hem de güvenli üretime büyük katkı sağladığını belirterek, “Yapay zeka, sensör teknolojileri, izlenebilirlik sistemleri ve mikrobiyolojik analizlerdeki gelişmeler sayesinde üretim süreçleri daha kontrollü ve şeffaf hale geldi” diyen Yılmaz, doğal bileşenler üzerine yapılan araştırmaların da katkı maddelerinin yerini alabilecek alternatifler sunduğunu ifade etti.
Ambalaj teknolojilerindeki ilerlemelerin ürünlerin raf ömrünü uzattığını ve bozulmadan korunmasını sağladığını dile getiren Yılmaz, “Bu gelişmeler, gıda güvenliğini garanti altına alırken sağlıklı beslenmeyi de daha ulaşılabilir kılıyor” dedi.
“Etiket Okuryazarlığı Bilinçli Tüketimin Temelidir”
Tüketicilere en önemli tavsiyesinin etiket okuryazarlığı olduğunu belirten Yılmaz, “Ürün etiketlerindeki bileşenler, besin değerleri, katkı maddeleri ve menşei bilgileri sağlıklı seçimler yapmanın anahtarıdır” diye konuştu.
Tüketicilerin, “organik”, “doğal” ve “fonksiyonel gıda” gibi kavramların yasal ve bilimsel anlamlarını bilmelerinin pazarlama odaklı yönlendirmelere karşı daha dirençli olmalarını sağladığını söyledi.
Ayrıca, mevsiminde, minimum işlenmiş ve yerel ürünlerin tercih edilmesinin hem bireysel sağlık hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli olduğuna değinerek, “Bu tür tüketim alışkanlıkları karbon ayak izini azaltır, izlenebilirliği artırır ve besin değeri yüksek gıdalara erişimi korur” ifadelerini kullandı.