Çukurova’nın verimli topraklarında her sabah güneş doğmadan tarlaya giren kadınlar, toprakla doğrudan temas ederek üretimin en ağır yükünü sırtlanıyor. Kadınlar sadece bir ürün yetiştirmiyor, aynı zamanda toprağa ve çevreye zarar vermeden, uyumlu şekilde üretmeyi sürdürüyor.

Adana’nın Seyhan ilçesinde çalışan 42 yaşındaki Melek Sevi, sabah 5’te başladığı mesaisinde, gün boyu biber topluyor. “Toprağa zarar vermeden, doğru zamanda, doğru şekilde çalışıyoruz. Hem kendimiz için hem doğa için dikkat ediyoruz. Her şeyi olduğu gibi bırakmıyoruz,” diyor.

Kadınlar, gübre kullanımından sulama saatlerine kadar birçok konuda doğayla uyum içinde hareket ediyor. Özellikle aşırı sulama yapmaktan kaçınmaları, çevredeki su kaynaklarının korunmasına katkı sağlıyor. Tarla temizliğinde plastik ve kimyasal atık bırakmamaya özen gösteriliyor.

Mersin’in Erdemli ilçesinde çalışan 38 yaşındaki bir kadın işçi ise şunları söylüyor:

“Biz toprağı dinleyerek çalışıyoruz. Ne zaman yorulduğunu, neye ihtiyacı olduğunu anlıyoruz. Çünkü o bizi doyuruyor. Onu yormak istemiyoruz.”

Uzmanlara göre bu yaklaşım, sürdürülebilir tarımın temelini oluşturuyor. Tarım ekonomisi uzmanları, kadınların üretime katkısını şöyle değerlendiriyor:

Mersin’de Pazar Fiyatları Marketleri Geçti! Vatandaş Artık Meyve-Sebzesini Marketten Alıyor
Mersin’de Pazar Fiyatları Marketleri Geçti! Vatandaş Artık Meyve-Sebzesini Marketten Alıyor
İçeriği Görüntüle

“Kadınlar tarımda sadece fiziksel iş gücü değil, çevresel dengeyi koruyan bir anlayış da sunuyor. Doğayı bozmadan üretme konusunda daha dikkatli ve özenliler.”

Çukurova’da kadınlar sessiz ama etkili bir sorumluluk üstleniyor. Üretimi sürdürürken aynı zamanda doğayı gözetiyor, çevreyi koruyor. Ne yaptıkları çok görünmese de, bölgede toprağın sağlıklı kalmasında payları büyük.

3095348

Muhabir: Bilge Çakır