Tarsus Belediye Meclisi Temmuz Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda yeni zeytin yasasıyla ilgili konuşan Başkan Ali Boltaç, Tarsus genelinde yaklaşık 2 milyon zeytin ağacının bulunduğunu, her yıl 60 bin ton civarında zeytin hasadı yapıldığını belirterek, özellikle bölgeye özgü Sarı Ulak cinsi zeytinin tarihi ve kültürel miras taşıdığına dikkat çekti. Kendisinin bir zeytin ve zeytin yağı işleten bir aileden geldiğini belirten Boltaç, “Benim damarlarımda oluk oluk zeytin yağı akar. Çünkü biz atadan, deden böyle gördük. Ben 5 nesildir aynı şekildir uzun yıllardır kurulu işletmelerimiz var. Bu zeytin yasası beni biraz üzdü. Zeytinlerimize sahip çıkmamız lazım. Ayrıca Tarsus’a özgü sarı ulak cinsiyle ilgili bilgi vermek istiyorum. İlçemizde Sarı ulak zeytin üretimi yıllık 43 bin ton. Bunların içinde 33 bini tonu yağlık, 8-9 bin de sofralık. Sarı ulak harap zeytinlerinin aşılanmasıyla ortaya çıkmıştır. Hem Şendağ hem Boltaç ailelerinin emekleriyle bu zeytin oluşmuştur. 2 aile eşek sırtında, kalem kalem aldığı aşılarla, aşıladığı ağaçları sarı ulak cinsine döndürdü. Bu 1924 yılında Giritlilerin bölgeye gelmesiyle bu bölgedeki harap zeytinini keşfetmesiyle, fakat bu zeytinlerden bölge halkının, yöre halkının hiç faydalanmadığını görmesiyle birlikte ve zaten Girit’te de hali hazırda bunu yapmış olmaları bu işe önce kendi ailelerinin geçimini sağlamak daha sonra komşulara biraz üretmek derken bu işi ticaret olarak başlatıp, işte önce atlı değirmenlerle, sonra hidrolik preslerle sonra da daha yeni sistemlerle bugünlere geldi” diye konuştu.

“Maalesef Zeytinlerimize Sahip Çıkamadık”
3 kutsal kitabın içinde geçen 3 ender meyveden birinin zeytin olduğunu vurgulayan Boltaç, “Ancak zeytin hak ettiği değer bence bu olmamalı. Yani siz bir zeytin ağacını ekiyorsunuz, 3 bin 4 bin yaşına kadar yaşıyor ama siz o zeytin ağacını sırf yer altı kaynaklarımızı kullanmak için ve o kaynakları, o alanları tahrip etmek için, o alanları bir daha kullanılamaz hale getirmek için zeytin ağaçlarını katlediyorsunuz. Zamanında bu yasa niye çıktı biliyor muşunuz? İtalya zamanında Türkiye’den kömür talebinde bulundu. O dönem kömür temin ederiz diye Türkiye birçok ağacı kesti ve İtalya bu ağaçların hiçbirinin kömürlerini kabul etmedi. Dedi ki ‘ben bir tek kömür istiyorum, oda zeytin ağacının kömürünü istiyorum’ dedi. O dönem bizim yöre halklarımız zeytin ağaçlarını kesti kesti kömür yaptı ve bunu İtalya’ya sattı. Yanlış anlamayın İtalya bu kömürleri ülkesine götürmüyordu. Kömürleri alıyor, açığa çıkınca kömürleri boşaltıp, geri geliyordu. Bunu gören Mustafa Kemal Atatürk ‘zeytinlerimi katlettirmem. Bu zeytin ki ölmez ağaç’ dedi. Bunun için bir yasa çıkardı. O yasa şu andaki mevcut yasa. Bu yasayı yıllardı ama öyle ama böyle koruyorduk ama fakat şu anda koruyamaz olduk. Şimdi duyuyoruz, görüyoruz, işitiyoruz zeytinlerimizi yok ediyoruz, geleceğimiz yok ediyoruz, gelecek nesillerin hayatını yok ediyoruz. Zeytinin bugüne kadar her şeyin faydalandık ama maalesef sahip çıkamadık, koruyamadık, kollayamadık. İnşallah bu bölgede bu zeytin ağaçlarımıza memleketimizin güzel insanları, köylülerim, vatandaşlarım sahip çıkar. Bölgesine bu anlamda zarar gelmemesi için engel olur” şeklinde konuştu.

            
            
                            
                            
                            


