Türkiye, 2025 yazında son yılların en şiddetli sıcaklıkları ve kuraklık dalgasıyla karşı karşıya kalacak. Uzmanlara göre; sadece tarım değil, içme suyu kaynakları ve halk sağlığı da büyük risk altında. OMÜ’den Prof. Dr. Yusuf Demir, sıcaklık artışı, yağış düzensizliği ve çölleşme riskiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Bu Yaz Rekor Sıcaklıklar Göreceğiz”
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’nin 2025 yazında iklim ortalamalarının üzerinde seyreden sıcaklıklara maruz kalacağını belirtti. Özellikle temmuz sonu ve ağustos başında ülke genelinde rekor sıcaklıklar beklendiğini vurgulayan Demir, “Elimizdeki veriler, bu yazın son yılların en sıcak dönemi olacağını gösteriyor” dedi.
Kuraklık Tarımı Tehdit Ediyor
Tarım sektörünün sıcaklık artışından ciddi şekilde etkileneceğini dile getiren Prof. Dr. Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Nisan ayındaki don olayları tarımsal üretime zarar verdi. Temmuz itibarıyla etkisini artıran kuraklık, buğday, arpa, mercimek gibi temel ürünlerde verim kaybına yol açtı. Fındık, kiraz, incir gibi özel ürünler de tehlike altında. Bu ürünlerde arz daralması yaşanırsa fiyat artışları kaçınılmaz.”
İçme Suyu Kaynaklarında Alarm
Prof. Dr. Yusuf Demir’in dikkat çektiği bir diğer kritik konu ise metropollerdeki içme suyu sıkıntısı. Su kaynaklarının giderek azaldığını ifade eden Demir, “Özellikle ağustos ve eylül aylarında yaşanabilecek su krizlerine karşı yerel yönetimlerin ve halkın acilen önlem alması gerekiyor” dedi.
Avrupa da Risk Altında
Küresel iklim krizinin sadece Türkiye’yi değil, çevre ülkeleri de etkilediğini vurgulayan Demir, Avrupa'nın bazı bölgelerinde ölümlerle sonuçlanan kuraklık ve sıcak hava dalgalarının yaşandığını hatırlattı. Türkiye’de benzer durumların yaşanmaması için toplumun her kesiminin su tasarrufuna dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
“Herkes Sorumluluk Almalı”
Prof. Dr. Demir, mücadelede sadece kamu kurumlarının değil, bireylerin de sorumluluk alması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Bugünden tedbir alınmazsa, ağustos ortasında çok sayıda şehirde su kesintileri yaşanabilir. Bu kriz sadece devletin değil, herkesin meselesi. Suyu verimli kullanmazsak ciddi sağlık, ekonomi ve tarım sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz.”
