TÜGVA Mersin Temsilciliği çağrısıyla Cuma namazı sonrasında Ulu Cami önünde bir araya gelen Mili İdare Platformu ve İnsanlık İttikafı, 1 Ocak'ta, saat 08.30'da Galata Köprüsü'nde yapılacak Filistin yürüyüşüne herkesi davet etti. Burada grup adına açıklama yapan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Mersin İl Temsilcisi Ömer Faruk Şimşek, Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında Gazze'de iki yılı aşkın süredir devam eden insani yıkımın, uluslararası hukuk ihlallerinin ve sistematik hak gasplarının normalleştirilmesine karşı kamuoyunu bilgilendirme yaptıklarını belirterek, "Basın açıklamamız, insanlık onurunun ve hukukun asgari müştereklerinin hatırlatılmasıdır. Bugün Gazze'de yaşananlar bir 'gündem maddesi' değil; modern zamanın gözlerinin önünde gerçekleştirilen, tarihe utanç vesikası olarak geçecek bir insanlık sınavıdır. Bu sınavın kaydı yalnızca haber bültenlerinin satır aralarında değil, vicdanlarda ve uluslararası kurumların 'unutkan' hafızasında tutulmaktadır. Ve ne yazık ki bu sınavda ağır bir 'çifte standart' uygulanmaktadır. Uluslararası kuruluşların yayımladığı güncel durum raporları, Gazze'deki insani tablonun halen kırılgan olduğunu göstermektedir. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) 18 Aralık 2025 tarihli raporunda, Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine dayanılarak 7 Ekim 2023'ten bu yana 70 bin 668 can kaybı ve 171 bin 152 yaralı bildirilmektedir. Aynı raporda, ateşkes döneminde dahi can kaybının sürdüğü, ateşkesten bu yana 394 kişinin öldüğü, 1.075 kişinin yaralandığı ve enkaz altından 634 cenazenin çıkarıldığı aktarılmaktadır. Raporda, kış koşullarının ve fırtınanın etkisiyle yaklaşık 55 bin haneyi etkileyen sel/taşkın vakaları, kıyı bölgelerinden 370 ailenin tahliyesi, binlerce acil çağrı ve yıkım riski taşıyan yapılara ilişkin veriler paylaşılmaktadır. Yine aynı raporda, tıbbi tahliye bekleyen hastalara ilişkin kritik bilgi yer almakta, Temmuz 2024-28 Kasım 2025 arasında tahliye beklerken bin 92 hastanın hayatını kaybettiği ve Gazze'de 18 bin 500'den fazla hastanın halen tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyduğu bildirilmektedir. Gıda güvenliği ve beslenme alanındaki raporlar ise 'geçici iyileşme' başlığının kolay bir rehavete dönüşmemesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır" dedi.

"Nüfusun Yüzde 77'si Halen Yüksek Düzeyde Akut Gıda Güvensizliği Yaşıyor"
Birçok uluslararası kuruluşun ortak açıklamasına göre, Ekim 2025'te ilan edilen ateşkes ve artan erişimle birlikte 'kıtlık' sınıflaması gerilediğini belirten Şimşek, "Ancak Gazze'de en az 1,6 milyon kişinin (nüfusun yüzde 77'si) halen yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşadığı, 100 binden fazla çocuğun ve 37 bin hamile/emziren kadının Nisan 2026'ya kadar akut yetersiz beslenme riski taşıdığı bildirilmektedir. Aynı açıklamada, ateşkes sonrası 730 binden fazla kişinin yerinden edildiği, altyapı yıkımının ve temel hizmetlere erişim kısıtlarının sürdüğü ayrıca hanelerin önemli bölümünün gıda ve temiz suya erişimde ciddi sorunlar yaşadığı vurgulanmaktadır. Türk gençlik Gazze'de yaşam, 'normalleşme' değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürmektedir. Uluslararası hukuk güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi, yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze'de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hala tartışma konusuysa, burada yalnızca bir kri" değil, aynı zamanda uluslararası düzenin 'itibar kaybı' yaşanmaktadır" diye konuştu.

"Yeni Yılın İlk Mesajını, Tüm Dünyaya Galata'da Veriyoruz"
Bugün yaşanılan iletişim çağında, bir çocuğun soğukta can verdiği haberini akış içinde tüketilebiliyorsa, burada bir sorun olduğunu vurgulayan Şimşek ,"Bir toplumun ihtiyaç duyduğu insani yardım kavramı bile süslenerek tartışmalı hale getiren prosedürler var ise burada bir sorun vardır. Bu çağrımız bir ülkeye, bir halka, bir kuruma karşı 'önyargı' değil, insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebi içermektedir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında 400'ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte, kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl şahitlik çağrımızı yineliyoruz, Yeni yılın ilk gününde 1 Ocak'ta, saat 08.30'da Galata Köprüsü'nde sinmiyoruz, susmuyoruz, Filistin'i unutmuyoruz. Yüz binlerce vicdan sahibiyle birlikte tüm dünyayı uyandırıyoruz. Unutmuyoruz, normalleştirmiyoruz, insani alanı savunuyoruz. Söylenen her söz yarın çocukların hatırasında ya utanç yada onur olarak kalacaktır. Yeni yılın ilk mesajını, tüm dünyaya Galata'da veriyoruz" şeklinde konuştu.





