Peki, bir zamanlar bu teknolojiyi yurt dışından tedarik etmekte zorlanan Türkiye, nasıl oldu da maliyet-etkin ve son derece başarılı bir SİHA geliştirerek küresel bir oyuncu haline geldi? İşte Bayraktar TB2'nin mütevazı başlangıçlardan küresel bir fenomene dönüşmesinin hikayesi.
'Garaj Projesinden' Milli Teknoloji Hamlesine
Bayraktar TB2'nin yolculuğu, 2000'li yılların başında, Selçuk Bayraktar liderliğindeki küçük bir mühendis ekibinin çalışmalarıyla başladı. Projenin ilk hedefi, terörle mücadelede kullanılmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak, milli bir keşif ve gözetleme platformu sunmaktı. O dönemde bu teknoloji, sadece birkaç ülkenin sahip olduğu stratejik bir üstünlüktü.
Baykar Teknik Müdürü (CTO) Selçuk Bayraktar, projenin felsefesini sık sık, "En iyisini, en ucuza ve tamamen milli imkanlarla yapma hedefi" olarak açıklıyor. Yaptığı bir sunumda Bayraktar, "Yazılımından tasarımına, elektroniğinden aerodinamiğine kadar her kritik bileşeni kendimiz geliştirdik. Bu, bize sahada anında değişiklik yapma ve sistemi sürekli iyileştirme esnekliği verdi" ifadelerini kullanmıştı.
Dengeleri Bozan Formül: Maliyet ve Etkinlik
Bayraktar TB2'nin sahadaki başarısının sırrı, maliyeti ile etkinliği arasındaki mükemmel dengede yatıyor. Amerikan veya İsrailli rakiplerine göre çok daha uygun maliyetli olması, daha az bütçeye sahip ülkelerin bile etkili bir hava gücüne sahip olabilmesini sağladı. 27 saate kadar havada kalabilen TB2, Roketsan tarafından geliştirilen hassas güdümlü akıllı mühimmatları (MAM-L ve MAM-C) taşıyabiliyor.
TB2'nin bu özelliği, kendisinden kat kat pahalı olan hava savunma sistemlerini, tankları ve zırhlı araçları imha etmesini sağladı. Özellikle 2020'deki İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'nda sergilediği performans, uluslararası savunma analistleri tarafından "savaşın kurallarını değiştiren" bir gelişme olarak nitelendirildi.
Bir Savunma Ürününden Küresel Fenomene
Sahadaki bu kanıtlanmış başarılar, Bayraktar TB2'ye yönelik büyük bir uluslararası talep yarattı. Bugüne kadar 30'dan fazla ülkeye ihraç edilen SİHA, Baykar'ı Türkiye'nin en büyük savunma sanayii ihracatçılarından biri haline getirdi. Bu durum, Türkiye'nin teknoloji üreten bir ülke olarak uluslararası arenadaki konumunu da güçlendirdi.
TB2, Ukrayna'daki savaş sırasında ise bir direniş sembolüne dönüştü. Ukrayna halkı adına şarkılar bestelendi ve dünyanın dört bir yanında daha fazla TB2 alınması için bağış kampanyaları düzenlendi. Uluslararası savunma analistleri, "Bayraktar TB2, sadece etkili bir silah sistemi değil, aynı zamanda Türkiye için önemli bir diplomatik ve jeopolitik araç haline geldi" yorumunu yapıyor.
