Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, 2024 Ekim sanayi verilerindeki yıllık yüzde 2,2’lik artışa rağmen aylık bazdaki düşüşün tek başına anlamlı olmadığını belirterek, tabloyu uzun dönemli karşılaştırmalarla okumanın daha sağlıklı olacağını söyledi.
“Sanayinin GSYH içindeki payı düşüyor”
Verilerin 3. çeyrek bazında değerlendirilmesinin daha doğru olduğunu ifade eden Çakır, beklentilerin altında kalsa da yüzde 3,7’lik büyümenin önemli olduğuna dikkat çekti. Büyümeyi en çok inşaat sektörünün sürüklediğini belirten Çakır, GSYH içinde sektörlerin paylarına ilişkin şu tespitleri yaptı:
“İnşaat yüzde 13,9 payla lokomotif. Sanayinin payı yüzde 6,6’da kaldı. Tarım yüzde 12,7 daraldı. Hizmetler yüzde 6,3 büyümeye devam ediyor. 1995’ten 2025’e uzanan karşılaştırmada tarımın GSYH’den aldığı pay 12,7’den 6’ya, sanayinin ise 31,6’dan 20,4’e düştü. İmalat sanayi 1995’te GSYH’nin yüzde 28,4’ünü oluştururken bugün 17,4’e gerilemiş durumda. Ciddi bir aşağı yön var. Hizmetler sektörü ise 1995’te yüzde 55,7 olan payını bugün yüzde 73,5’e çıkardı. Başta finans olmak üzere hizmetlerdeki artış tarım ve sanayiyi köşeye sıkıştırmış durumda.”
Çakır, pandemide tedarik zincirlerinin kırılmasıyla sanayide 2021’de yakalanan ivmenin korunamadığını da ekledi.
“Arzı artırmalıyız, sanayi politikaları güçlenmeli”
Türkiye’nin 1,5 trilyon dolarlık büyük bir ekonomi olduğuna vurgu yapan Çakır, sıkı para politikasının ekonomiyi disipline etmesini desteklediklerini söyledi. Ancak büyümenin sürdürülebilmesi için talep odaklı politikanın yeterli olmadığını dile getirerek, “Arzı artırmamız gerekiyor” dedi.
Çakır, “Reel kesime, üretim ve imalata destek verilmesi gerekiyor. Katma değerli üretime dönmeliyiz. Sanayi politikaları güçlü olmazsa nitelikli istihdam da artmaz” değerlendirmesinde bulundu.
“Enflasyon maliyetleri artırıyor, rekabet gücümüz düşüyor”
Enflasyonun sanayici üzerindeki baskısına da değinen Çakır: “Yüksek enflasyon girdi ve işçilik maliyetlerini artırıyor. Rakip ülkelerle rekabet edemez hale geliyoruz. Düşük kur politikası ise ihracatı zorlaştırıyor. Finansa erişim sanayicinin en büyük sıkıntısı. Doğru politika ve stratejilerle yol haritası çizilmeli” dedi.
Çakır, özellikle tekstil sektörünün ciddi kayıplar yaşadığını, istihdamın düşerken bazı firmaların ülke değiştirdiğini belirtti. Çözüm olarak yüksek teknolojili ve katma değerli üretime geçişi işaret eden Çakır, KOSGEB ve TÜBİTAK desteklerinin bu dönüşüm için kritik olduğunu söyledi.




