İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla uluslararası casusluk iddiası kapsamında gözaltına alındığı bildirilen ve “Pandora Dedektiflik” adlı şirket aracılığıyla faaliyet gösterdiği belirtilen Serkan Çiçek hakkındaki iddialar, MİT’in tespitleriyle birlikte kamuoyunun yakından takip ettiği bir dosya haline geldi.
Haber: MİT takibiyle gözaltı — iddialar ve soruşturmanın çerçevesi
Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından uzun süreli teknik ve fiziki takip sonucunda düzenlendiği duyurulan operasyon kapsamında gözaltına alınan Serkan Çiçek ile ilgili iddialar, dosyada yer alan tespitlerle kamuoyuna yansımıştır. İddialar çerçevesinde, Çiçek’in uluslararası bir istihbarat servisi olduğu öne sürülen MOSSAD ile irtibat kurduğu, kendisine yurtdışından “hukuk bürosu çalışanı” gibi kimlikler vasıtasıyla ulaşıldığı ve bu temaslar aracılığıyla stratejik nitelikte bilgiler aktardığı öne sürülmektedir; dosyada yer alan bu tür tespitlerin ne tür verileri kapsadığı, hangi kurum veya kişilere ait bilgiler olduğuna dair ayrıntılar soruşturma kapsamında olduğundan kamuoyuna sınırlı şekilde yansımıştır. Bu kapsamda yürütülen soruşturmanın, teknik takip bulgularına dayandığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla uluslararası casusluk suçlamasıyla işlem başlatıldığı açıklanmıştır.
“Pandora Dedektiflik” ve özel dedektiflik faaliyetleri
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Şahıs olarak bilinen veya kullandığı adıyla anılan Serkan Çiçek, 2020 yılında “Pandora Dedektiflik” isimli bir özel dedektiflik şirketi kurarak bu alanda faaliyet göstermeye başlamıştır; şirket aracılığıyla yürüttüğü iddia edilen iş ve dosyalar arasında kişisel verilere usulsüz erişim ve bilgi toplama iddiaları da bulunmaktadır. Dosyada yer alan bilgiler, Çiçek’in profesyonel faaliyetleriyle bağlantılı olarak kişisel verilerin temini ve bilgi edinme yöntemleri hususunda incelemeler yürütüldüğünü göstermektedir; aynı zamanda çevresinde benzer suçlardan hüküm giymiş kişiler olduğu, örneğin kişisel verilerin yasa dışı temini suçundan sabıkalı olduğu belirtilen bir isimle bağlantılarının bulunduğu iddiaları da dosyada yer almaktadır. Bu iddialar, Çiçek’in hem ticari hem de hukuki geçmişinin soruşturma kapsamında ayrıntılı biçimde değerlendirildiğine işaret etmektedir.
Kimlik iddiaları: “Gerçek adı Muhammet Fatih Keleş” iddiası
Soruşturma ile bağlantılı olarak kamuoyuna yansıyan bir başka iddia ise, soruşturmaya konu olan kişinin bilinen isminin yanı sıra gerçek adının Muhammet Fatih Keleş olduğu ve ticari borçlar nedeniyle isim değişikliğine gittiği yönündeki bilgidir. Bu tür kimlik iddiaları dosyada araştırılan unsurlar arasında yer almakta olup, isim değişikliği iddiası ticari ve hukuki geçmişin izlenmesi ve sorumluluk zincirinin çözülmesi açısından soruşturma makamları tarafından değerlendirilmekte olduğu öğrenilmiştir. Bu bağlamda, ad ve kimlik bilgilerine ilişkin çelişkili kayıtların bulunması, yürütülen soruşturmada kimlik doğrulama süreçlerinin de önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir.
İddiaların hukuki durumu ve soruşturmanın seyri
Resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalarda, soruşturmanın devam ettiği, iddiaların henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit edilmediği ve hukuki sürecin işletildiği vurgulanmıştır; dosyada yer alan bulguların ciddiyeti ise soruşturma makamlarının atmış olduğu adımların temelini oluşturduğu belirtilmiştir. Bu çerçevede, “MOSSAD casusu” olarak nitelendirme kamuoyunda dolaşan bir ifade olmakla birlikte hukuken bir kişinin suçlu ilan edilebilmesi için yargı süreçlerinin tamamlanması gerektiği, ceza muhakemesi prensipleri doğrultusunda delil değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu hususu açıklamalarda yer alan bir diğer noktadır. Soruşturmanın ilerleyen safhalarında elde edilecek deliller, ifade ve bilirkişi raporları ile teknik incelemeler dosyanın seyrini belirleyecek; bu süreç tamamlanana kadar iddiaların hukuki neticesi kamuoyuna yansımayacaktır.
Kamuoyunda tartışılan konular ve güvenlik boyutu
Soruşturmanın kamuoyuna yansımasıyla birlikte, özel dedektiflik faaliyetlerinin sınırları, kişisel verilerin korunması, yabancı istihbarat servisleriyle temasın yaratabileceği güvenlik riskleri gibi konular yeniden tartışmaya açılmıştır. Dosyada yer alan iddiaların niteliğinin stratejik bilgilerle bağlantılı olduğunun öne sürülmesi, bu tür olayların milli güvenlik boyutunu gündeme taşıması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle soruşturma yetkilileri ve güvenlik kurumları tarafından yapılan açıklamalar, hem teknik bulguların hem de hukuki sürecin önemini vurgulamaktadır.
Serkan Çiçek kimdir?
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre “Serkan Çiçek” adıyla bilinen kişi, 2020 yılında “Pandora Dedektiflik” adlı özel dedektiflik şirketini kurarak faaliyet yürütmüş; kişisel verilere usulsüz erişim ve bilgi toplama iddialarıyla gündeme gelmiş ve MİT tarafından yürütülen takibin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla uluslararası casusluk suçlamasıyla gözaltına alınmıştır. Dosyada ayrıca çevresindeki bağlantılar ve geçmişte benzer suçlardan sabıkalı kişilerle ilişkileri olduğu yönünde iddialar yer almaktadır.
Serkan Çiçek’in gerçek adı ne iddia ediliyor?
Dosyada yer alan iddialara göre, kamuoyunda “Serkan Çiçek” olarak bilinen kişinin gerçek adının Muhammet Fatih Keleş olduğu ve ticari borçlar nedeniyle isim değişikliğine gittiği öne sürülmektedir; bu iddia soruşturma makamları tarafından kimlik ve sicil incelemeleri bağlamında değerlendirilmektedir.
Serkan Çiçek neden gözaltına alındı?
Resmi açıklamalara göre, MİT’in uzun süreli teknik ve fiziki takibi sonucunda tespit edilen bulgular üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alındı; iddialar arasında MOSSAD ile irtibat kurmak, yurtdışından gelen kişiler aracılığıyla temaslarda bulunmak ve stratejik nitelikte birtakım bilgileri yabancı servislere aktarmak yer almaktadır.
Serkan Çiçek MOSSAD casusu mu?
Kamuoyuna yansıyan iddialarda Çiçek’in MOSSAD ile temasta bulunduğu ve bazı bilgileri yabancı servislere aktardığı ileri sürülmektedir; buna karşın resmi makamlardan yapılan açıklamalarda soruşturmanın devam ettiği ve iddiaların henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit edilmediği vurgulanmaktadır, dolayısıyla hukuki süreç tamamlanmadan kesin bir suçlama veya tanımlama yapmak adli sürecin işleyişi açısından mümkün değildir.
“Pandora Dedektiflik” ne iş yapıyordu?
Pandora Dedektiflik adıyla kurulan şirketin, özel dedektiflik faaliyeti yürüttüğü, bu kapsamdaki işlerden bir kısmının iddialara göre kişisel verilere usulsüz erişim ve bilgi toplama gibi hukuki sorunlar içerdiği öne sürülmektedir; söz konusu iş ve ilişkiler soruşturma makamlarınca incelenmektedir.
Soruşturmanın selameti ve ilerleyen süreç nasıl olacak?
Dosyada yer alan iddialar ve teknik tespitler, soruşturma makamlarının delil toplama, ifade alma ve adli süreçleri işletmesine yol açmıştır; hukuken suçun kesinleşmesi için yargı sürecinin tamamlanması gerektiği, delil değerlendirmesinin mahkeme yetkisinde olduğu ve bu süreç tamamlanana kadar iddiaların resmi sonuçları hakkında kesin bir yargıya varılamayacağı yetkililerce ifade edilmiştir.
