Kıbrıs Anıtı önünde toplanan aktivistler, 7527 sayılı yasa değişikliklerinin ‘Katliam Yasası’na dönüştüğünü savunarak, canların yaşam ve beslenme haklarını savunmaktan bir adım geri atmayacaklarını duyurdu.
Mersin'de sokak hayvanlarına yönelik uygulamaların sertleşmesi, hayvan hakları savunucularını sokağa döktü. Kıbrıs Anıtı önünde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapan Mersin Hayvan Hakları Savunucuları, sokak köpeklerinin toplatılması sürecinin ardından kedilere yönelik barınma ve beslenme yasaklarının gelmesini hukuka aykırı bulduklarını belirtti.
Hayvan hakları adına basın metnini okuyan Ayhan Demir, sessiz kalanlara "Sessizlerin çığlığı olurum" çağrısı yaptı.
"7527 Sayılı Yasa, Katliam Yasasına Döndü"
Ayhan Demir, sokakta yaşayan canlara karşı alınan kararların ve sonu gelmeyen bu uygulamaların, 7527 sayılı kanunla yapılan değişikliklerin bir "Katliam Yasası" halini aldığını ileri sürdü. Aktivistler, bu uygulamaları asla kabul etmeyeceklerini ve bunun mümkün olmadığını vurguladı.
Demir, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun belirlediği yasal hazırlık süresi bile beklenmeden can dostlarının çok hızlı ve usulsüzce toplanarak yaşam alanı iddiası altında "tecrit" edilmesini kabul etmediklerini belirtti:
"Yıllardır bizimle birlikte yaşayan, hayatımızın bir parçası olan ve 'sokak hayvanı' diye adlandırdığımız bu canların doğal yaşam alanı sokaklardır. Alınan hiçbir karar ve vicdana sığmayan hiçbir uygulama bu gerçeği değiştiremeyecektir."
Kedi Evlerinin Yıkılması Vicdanla Bağdaşmıyor
Basın açıklamasında, bazı kamu kurum ve belediyelerin kedi evlerini yıkması ve besleme yasağı ilan etmesine de sert tepki gösterildi. Aktivistler, bu tür uygulamaların hiçbir hukuki dayanağının olmadığını savundu.
"5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yürürlükteyken ve bu kanun ile düzenlenen yasaklar açıkken 'Sokaklarda köpek beslemek yasaklanmıştır' ifadelerinin ya da kedi evlerinin yıkılmasının ne kanunla ne vicdanla bağdaşır hiçbir yanı yoktur."
Erdemli Belediyesi ve benzeri yasakları planlayan tüm belediyelere açık bir uyarıda bulunuldu. 5199 sayılı Kanun’un, hayvanları aç ve susuz bırakmayı, onlara acı ve ızdırap verici eylemlerde bulunmayı açıkça yasakladığı hatırlatıldı.





