TBMM’ye sunulan ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açan torba yasa teklifine karşı ülke genelinde tepkiler yükseliyor. Mersin Çevre Platformu da bu tepkilere ses verdi. Platform adına yapılan açıklamada, yasa teklifinin doğayı, üretimi ve halkın yaşam hakkını tehdit ettiği vurgulandı.

“ZEYTİNLİKLER SERMAYEYE KURBAN EDİLEMEZ”

Mersin Çevre Platformu Sözcüsü Veyis Yiğit tarafından yapılan açıklamada, zeytinliklerin yalnızca bir tarım alanı değil, kültürel bir miras ve yaşam alanı olduğu ifade edilerek şu sözlere yer verildi:

“Bin yıllardır bu topraklarda yaşayan zeytin ağaçları, yalnızca bir tarım ürünü değil; kültürdür, yaşamdır, dirençtir. Bu ülkenin güneşinde olgunlaşan, emekle büyütülen, gövdesine nice emekçinin alnının teri sinmiş olan zeytinlikler, bir kez daha sermayenin çıkarları uğruna talan edilmek isteniyor. Bugün TBMM’ye getirilen torba yasa ile, zeytinlik alanların madencilik faaliyeti bahanesiyle “kamu yararı” kisvesi altında yok edilmesinin önü açılmak isteniyor. Oysa bu “kamu yararı” değil, doğanın ve halkın yaşam alanlarının sermaye için feda edilmesidir.”

Whatsapp Görsel 2025 06 20 Saat 19.21.26 5648257C

“GÖZÜMÜZ AÇIK, HAFIZAMIZ DİRİ”

Yiğit, daha önce 2017 yılında benzer bir girişimin halkın tepkisiyle geri çekildiğini hatırlatarak, “Halkın sesini duymak zorunda kalan iktidar, geri adım atmak zorunda kalmıştı” dedi. Yiğit açıklamalarına, “Bugünse aynı plan yeniden, üstelik torba yasa içine saklanarak, halkın gözünden kaçırılmak isteniyor. Ama biz buradayız. Gözümüz açık, hafızamız diri” diyerek devam etti.

"MECLİS HALKIN EVİDİR, ŞİRKETLERİN DEĞİL"

Yiğit açıklamada, yasa teklifinin görüşüldüğü komisyon toplantısına zeytin üreticilerinin, çevrecilerin ve meslek örgütlerinin alınmadığı belirterek, “Söz konusu olan onların yaşamıydı, topraklarıydı, geleceğiydi. Ama kapılar yüzlerine kapatıldı. Zeytinin sahibi halk, kendi kaderine dair söz söyleme hakkından mahrum bırakıldı. Bir adım daha ileri gidildi: Meclis önünde toplanan yurttaşlara polis müdahale etti, şiddet uygulandı. Oysa Anayasa’nın ve yasaların güvencesi altındaki toplantı ve ifade özgürlüğü, bir kez daha çiğnendi” diye konuştu.

Yiğit bu konudaki tepkilerini, “Bu kabul edilemez. Meclis halkın evidir, şirketlerin değil. Zeytinlikler yaşam alanıdır, rant alanı değil” sözleri ile açıkladı.

Whatsapp Görsel 2025 06 20 Saat 19.21.26 B251C7C9

Başarı Belgesi Gerilimi: Mersin’de Sendika Ayağa Kalktı
Başarı Belgesi Gerilimi: Mersin’de Sendika Ayağa Kalktı
İçeriği Görüntüle

“ZEYTİN, BARIŞTIR; ZEYTİN, EMEKTİR; ZEYTİN, HAYATTIR”

Yiğit, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Biz bu ülkenin öğretmenleri, köylüleri, sağlıkçısı, işçisi, ekoloji savunucuları olarak ilan ediyoruz: Zeytin dalına uzanan el, bu halkın vicdanına çarpar ve kırılır! Torba yasa adı altında doğamızı, emeğimizi, geleceğimizi karartan her girişimin karşısında olmaya devam edeceğiz. Bir zeytin ağacının gölgesi, bin tane maden şirketinin kârından değerlidir. Çünkü zeytin, barıştır; zeytin, emektir; zeytin, hayattır.”

Yiğit, yetkililere de seslenerek bu yasa teklifinin geri çekilmesini, halkın taleplerinin ve doğanın haklarının gözetilmesini talep ederek, “Zeytinliklerimize, yaşamımıza dokunmayın” dedi.

Whatsapp Görsel 2025 06 20 Saat 19.21.25 Df47865A

“YAŞASIN YAŞAM ALANLARIMIZI SAVUNAN HALKLAR”

Son olarak Kazdağları, Akbelen ve İkizdere örneklerini hatırlatan Yiğit, zeytinliklerin korunması için mücadeleyi büyüteceklerini duyurarak, “Bir ağaç devrilirken sadece toprak değil, adalet de sarsılır. Ama her kökten yeni bir direniş filizlenir. Yaşasın yaşam alanlarımızı savunan halklar. Zeytine uzanan eller kırılsın. Zeytinliklerimiz, çocuklarımıza miras kalacak. Emeğin, doğanın ve yaşamın yanındayız” şeklinde konuştu.

Muhabir: Bilge Çakır