Avukat Fatma Demircioğlu, Alevi inancında kadının çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Alevilerde kadına yönelik şiddet, düşkünlük olarak değerlendirilir. Şiddet, en temel insan hakkı ihlalidir ve bu ihlaller, eşitliğin olmadığı yerde ortaya çıkar.” dedi.

AK Parti Toroslar’da Sahada: Üye Kaydıyla Güçlenerek Büyüyor
AK Parti Toroslar’da Sahada: Üye Kaydıyla Güçlenerek Büyüyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de kadın ve erkek eşitsizliğinin derin olduğunu vurgulayan Demircioğlu, bu nedenle kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını ifade etti. “1980 dönemi, Türkiye’de kadın hareketinin en güçlü olduğu dönemlerden biridir. Kadınlar o yıllarda iktidarın baskıcı politikalarına karşı önemli bir direniş sergiledi.” diye konuştu.

Günümüzde eğitim sisteminde dini referansların artırılmasıyla kadının toplumsal rolünün değiştirildiğini söyleyen Demircioğlu, bu değişimin kadınlara yönelik eşitsizliği ve şiddeti artırdığını kaydetti. “Bugün erkek egemen yapıda çocukların bile anne ve kardeşlerini öldürebildiğini görüyoruz. Kadınların bu ortamda daha fazla örgütlenmesi ve dayanışma içinde olması gerekiyor.” dedi.

Türkiye’de kadınların cins kırımıyla karşı karşıya olduğunu belirten Demircioğlu, sosyal medyada vahşi kadın cinayetlerinin detaylı biçimde paylaşılmasının başka suçluları teşvik ettiğini söyledi. “Medyanın cinayetleri ayrıntılarıyla sunması, ‘daha fazlasını yaparım’ diyen canileri cesaretlendiriyor.” ifadelerini kullandı.

Şiddetin önlenmesi için aile içi eğitimden başlayarak anaokullarında şiddet karşıtı derslerin verilmesi gerektiğini vurgulayan Demircioğlu şu değerlendirmelerde bulundu:

“Toplumda kadın; birey olmayan, özgür olmayan bir varlık gibi gösterildiğinde, bunun bilinçaltı yeni kuşaklara aktarılıyor. Kadın cinayetleri politiktir. Kadına yönelik şiddet, nefret suçu kategorisinde ele alınmalı ve çocuk yaşta evliliklerin tamamen önüne geçilmelidir.”

583719342 1184477820449989 1480818536633513715 N

Kılavuz, 15 Kasım 1937’de Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Seyit Rıza ve yol arkadaşlarını, idamlarının 88. yıl dönümünde sevgi ve saygıyla andığını belirterek, “Seyit Rıza ve yol arkadaşlarını unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Devirleri daim, mekânları gönüller olsun.” dedi.

Kadına yönelik şiddetin insanlığın en büyük yaralarından biri olduğunu vurgulayan Kılavuz, her gün kadınların öldürüldüğü ve susturulduğu bir ülke gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunu ifade etti. “Hiçbir kadın susmak ya da korkarak yaşamak zorunda değildir. Şiddet karşısında sessizlik, şiddetin bir parçasıdır. Bu yüzden susmayacağız, geri çekilmeyeceğiz.” diye konuştu.

Alevi inancında kadının yaşamın özü olduğunu dile getiren Kılavuz, “Kadın; doğuran, büyüten, yaşatan ve direncin simgesidir. Bizim yolumuz barışın, eşitliğin ve merhametin yoludur. Pirlerimizden öğrendiğimiz gibi gerçek inanç, kadına el kaldırmamakla; gerçek insanlık, kadına saygı duymakla başlar.” ifadelerini kullandı.

Kadınların emeğinin ve sesinin görünür oldukça toplumun güçleneceğini söyleyen Kılavuz şöyle devam etti:

“Şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşam istiyoruz. Kadınların yaşam hakkını, onurunu ve emeğini koruyacağız. Kadınların sesi olacak, dayanışmayı büyüteceğiz. Her ortamda eşitliği ve adaleti savunacağız. Bir kadının sesi sustuğunda insanlığın sesi eksilir; bir kadının eli uzandığında toplum şifa bulur; bir kadın güldüğünde dünya güzelleşir.”

Reyhan Kurtulmaz, Rıza Aydın, Kenan Yön, Özcan Barut, deyiş seslendirdi.

Kaynak: Haber Merkezi