Dr. Özkaya, grip aşısının influenza virüslerine karşı bağışıklık oluşturmak amacıyla her yıl güncellenerek hazırlandığını belirterek, “Grip aşısı, bir önceki yılın virüs suşlarından elde edilir. Bu nedenle her yıl yeniden yapılması gerekir. Aşı, kişinin grip hastalığını hiç geçirmeyeceği anlamına gelmez, ancak hastalığın daha hafif atlatılmasını sağlar” dedi.
Risk Gruplarına Öncelik Tanınmalı
Dr. Tuba Özkaya, grip aşısının özellikle bazı risk grupları için hayati önem taşıdığını vurguladı: " 65 yaş üstü bireyler, Kronik hastalığı olan kişiler (kalp, böbrek, karaciğer, diyabet, KOAH vb.), Bağışıklık sistemi zayıf bireyler, Sağlık çalışanları ve toplu yaşam alanlarında çalışan kişiler."
“Bu gruplarda yer alan bireylerin grip mevsimi başlamadan, mümkünse Eylül-Kasım ayları arasında aşılarını yaptırmaları, ağır grip tablosu ve komplikasyonların önüne geçmek açısından oldukça önemlidir” dedi.
Maske ve Hijyen Hala En Etkili Koruyucular
Dr. Özkaya, gripten korunmada yalnızca aşının değil, yaşam alışkanlıklarının da belirleyici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Grip aşısı yaptırmak, kişinin kesinlikle grip olmayacağı anlamına gelmez. Ancak hastalığı daha hafif atlatmasına yardımcı olur. Asıl önemli olan; kalabalık ve kapalı ortamlarda maske kullanmak, el hijyenine dikkat etmek ve hastalık belirtisi olan kişilerle temastan kaçınmaktır. Bu önlemlerle enfeksiyon riski en aza indirilebilir.”
Aşı Sonrası Hafif Yan Etkiler Görülebilir
Grip aşısı sonrası bazı kişilerde hafif üst solunum yolu enfeksiyonu benzeri belirtiler görülebileceğini ifade eden Dr. Özkaya, “Aşı sonrasında hafif ateş, kas ağrısı veya baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumlar genellikle kısa sürede geçer ve basit destek tedavilerle kontrol altına alınabilir” açıklamasında bulundu.
Toros Devlet Hastanesi’nden Topluma Çağrı
Toros Devlet Hastanesi yönetimi, toplum sağlığının korunması için vatandaşları grip aşısı konusunda bilinçli davranmaya davet etti.
Dr. Özkaya, “Kış aylarına hazırlık yaparken, aşıyla korunma bilincini artırmak hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük önem taşıyor. Unutmayalım, küçük bir önlem büyük hastalıkların önüne geçebilir.” diyerek sözlerini tamamladı.
