Konuşmasına Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başlayan ve kendisinin de geçmişte öğretmenlik yaptığını belirten Kocamaz, ardından Bakanlığın performansını hedef aldı.
Yangın Başarısızlığı ve Komisyon Eleştirisi
Kocamaz, orman yangınları konusundaki başarısızlığa uzun uzadıya değinmek istemediğini belirtmekle birlikte, "hiçbir ürettiğiniz bahane ortadaki başarısızlığa çare olmaz" dedi. Yangınlar başlamadan önce Meclis'e sundukları araştırma önergesinin Cumhur İttifakı tarafından reddedilmesini ise hükümetin uyarıları "kulak arkasına attığının açık bir delili" olarak nitelendirdi.
Tarla Ürünlerinde TMO Gecikmesi ve Destek Krizi
Tarla ürünlerinde (buğday, mısır, soya, ayçiçeği) tarımsal maliyetlerin aşırı arttığını ancak verilen desteklerin stopaj kesintisinin bile altında kaldığını vurguladı. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) ürün fiyatlarını geç açıklaması nedeniyle üreticinin malını tüccarın istediği fiyattan satmak zorunda kaldığını ve TMO desteklerinden yararlanamadığını belirtti.
Bahçe Tarımında İthalat ve Krediler Sorunu
Kocamaz, çiftçilerin tarla tarımından bahçe tarımına yöneldiğini, ancak burada da yüzde 6'lık meyil (eğim) şartının önlerini kestiğini söyledi. Özellikle yerli muz, avokado ve çilek üreticilerinin ithalatın kolaylaştırılması karşısında korumasız kaldığını savundu.
İthal Muz: İthal muzda gümrük vergilerinin yükseltilmesi gerektiğini belirterek, zincir marketlerin yerli muzu bırakıp ithal muz sattığını, hatta yerli muzu "ithal" diyerek pahalıya sattığını iddia etti.
Krediler: Muz seraları için verilen sübvansiyonlu kredi ve modernizasyon kredilerinin kaldırılması nedeniyle üreticinin eskiyen ekipmanlarını değiştiremediğini ve bu kredilerin tekrar aktif hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Avokado ve Çilek: Sorumsuzca yapılan çilek ve avokado ithalatının yerli üreticiye ciddi zararlar verdiği belirtildi.
Sera Ürünlerinde Girdi Maliyetleri ve Çek Mağduriyeti
Bölgedeki sebze üretiminde fide maliyetlerinin çok büyük bir girdi kaynağı oluşturduğunu belirten Kocamaz, fidelerdeki KDV oranının yüzde 1'e düşürülmesini ve sera naylonu fiyatlarının denetim altına alınmasını talep etti.
Ayrıca çiftçinin yaşadığı en büyük mağduriyetlerden biri olan karşılıksız çek sorununa değinerek, bankaların çek verme sisteminin teminat altına alınması ve bankaların verdikleri çeklerden sorumlu tutulması gerektiğini ifade etti.
Üzüm ve Sulama Sorunları
Üzüm üretiminde Suma fabrikalarının belirlediği düşük fiyatların sofralık üzüm satış fiyatını düşürdüğünü aktaran Kocamaz, bölgede yeterli tesislerin kurulması ve taban fiyatlarının Bakanlık tarafından belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Sulama ücretlerinin yüzde 85 oranında artırılmasına tepki gösteren Kocamaz, sulama ücreti artış oranının TMO'nun ürün taban fiyatlarındaki artış oranında belirlenmesi gerektiğini ve su kayıplarını önlemek için kapalı su kanalları ve basınçlı sulama sistemine acilen geçilmesi gerektiğini savundu.
İşçi Ücretleri ve Gençlerin Çiftçilikten Uzaklaşması
Kocamaz, tarım işçisi yevmiyelerinin keyfi olarak artırılması ve kararların işçiler tarafından alınması halinde işi bırakmalarının ürünün tarlada kalmasına neden olduğunu dile getirdi. Bu durumun çözümü için tarım işçilerinin yevmiyelerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenip resmi olarak açıklanmasını talep etti.
Sonuç olarak, artan maliyetler ve düşen kazançlar nedeniyle gençlerin çiftçilikten uzaklaştığını, rençperlik yaş ortalamasının yükseldiğini ve arazilerin hızla asıl işi çiftçilik olmayan kişilere satıldığını belirterek, ziraat mühendisi ve veteriner hekim istihdamına öncelik verilmesi çağrısıyla konuşmasını tamamladı.




