İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 77. Yılı kapsamında Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya geldi. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla düzenledikleri basın açıklamasını İHD Mersin Şube Eş Başkanı Zeynep Kaya okudu. Evrensel Bildirge’nin günümüzde de insanlığın en önemli kurucu metinlerinden biri olarak yol göstermeye devam ettiği vurgulayan Kaya, “Tüm insanların onur ve haklarda eşit olduğu bilinciyle; eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, ayrımcılık ve savaşa karşı ısrarla barış, demokrasi ve insan hakları değerlerini savunuyoruz” şeklinde konuştu.

“Küresel insan hakları sistemi ağır bir kriz içerisinde”
Dünya genelinde süren savaşlar, devletlerin otoriterleşme eğilimleri ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle küresel insan hakları rejiminin ciddi bir kriz yaşadığını ifade eden Zeynep Kaya; Ortadoğu, Ukrayna ve Afrika’da devam eden çatışmaların milyonlarca insanın temel haklarını kullanamaz hale getirdiği belirtti.
Türkiye’de 2025 tablosu: “Ülke adeta işkence mekanına dönüştü”
Açıklamada Türkiye’de 2016’dan bu yana fiilen sürdürülen OHAL rejiminin etkilerine dikkat çekildi. İşkence ve kötü muamelenin 2025 yılında da ülkenin en temel insan hakları sorunu haline geldiğini belirten Kaya, özellikle barışçıl gösterilere yönelik polis şiddetinin yeni boyutlar kazandığı ifade etti.
Ülkenin adeta işkence mekanı haline geldiğini belirten Kaya, “Van Belediyesi’ne kayyım atanması ve 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tutuklanması sonrasında yaşananlar olmak üzere birçok kamuoyu tepkisine karşı iktidarın yaklaşımı bu tespitin somut birer örneğini oluşturuyor. Nitekim kentimizde Akdeniz Belediyesine kayyım atanmasından sonra kamuoyu tepkisine karşı kolluk kuvvetlerinin görüntülere yansıyan işkence görüntüleri de çarpıcı örneklerdendir” ifadelerini kullandı.
Hapishaneler: “Tıka basa dolu, ağır ihlaller sürüyor”
Türkiye’de hapishanelerin insan haklarına saygının en net göstergesi olduğunu ancak mevcut koşulların ağır ihlaller içerdiğini belirten Kaya, Yaklaşık 4 bin ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsüne ‘umut hakkı’ tanınmadığının altını çizdi.
Basın ve ifade özgürlüğü: “Gazeteciler haberlerini hapishanelerden gönderiyor”
Basın mensupları ve insan hakları savunucuları üzerindeki baskıların kabul edilemez düzeye ulaştığını ifade eden Kaya, düşünce ve ifade özgürlüğünün sistematik biçimde kısıtlandığını vurguladı.
Toplantı ve gösteri özgürlüğü: “Özgürlük kullanım değil, istisnaya dönüştü”
2025 boyunca birçok toplumsal kesimin protesto ve gösteri hakkını kullanamadığına dikkat çeken Kaya, Kayyım atamalarını protesto eden halktan kadınlara, LGBTİ+’lardan çevre ve hayvan hakkı savunucularına, işçilerden öğrencilere kadar geniş bir kesimin eylemlerinin yasaklandığı veya kolluk tarafından engellendiği kaydetti.




