ABD doları uzun yıllar rezerv para olarak merkez bankalarının birinci tercihi oldu. Ancak son yıllarda artan ticaret savaşları, yaptırımlar ve jeopolitik belirsizlikler bu dengeyi bozdu. 2024 yılı itibarıyla altının rezervlerdeki payı, ABD hazine tahvillerini geride bıraktı.

Veriler Tarihi Bir Dönüm Noktasına İşaret Ediyor
Crescat Capital stratejisti Tavi Costa, altının payının 1996’dan bu yana ilk kez ABD tahvillerini geçtiğini açıkladı. Costa’ya göre bu durum, küresel dengelerin yeniden şekilleneceğini gösteriyor.

Doların Rezervlerdeki Payı Azaldı
2002 yılında doların payı yüzde 72 seviyesindeydi. 2024’te bu oran yüzde 57,8’e düştü. 1994’ten bu yana en düşük seviyeye gerileyen doların payı, son 10 yılda istikrarlı bir düşüş gösterdi.

Altına Yönelişin Arkasında Ne Var?
ABD’nin doları yaptırımlar için kullanması, Çin’in büyümesi ve küresel kriz korkuları altın rezervlerini cazip hale getirdi. Atlantic Council raporuna göre birçok merkez bankası, altını güvenli liman olarak görüyor.

Türkiye’nin Özel Durumu
Türkiye, 2024’te 75 ton altın alarak önemli bir alıcı oldu. Ancak 2025’te hane halkının talebi yüzde 41 düşerken, TCMB’nin net alımları da 17 tona indi. Buna rağmen Haziran sonunda TCMB’nin altın rezervi 635 tona ulaştı.

Altının tahvilleri geride bırakması, doların küresel hakimiyetinin tartışmaya açıldığını gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda merkez bankalarının rezerv tercihlerinde daha büyük değişimler yaşanabilir.

Editör Hakkında