Pek çok sektörde yapısal denetim eksikliği nedeniyle tüketicilerin mağduriyet yaşadığını vurgulayan Ekmen, “Türkiye’nin nüfusu 85 milyon, bu da 85 milyon tüketici anlamına geliyor. Ancak rahmetli Süleyman Demirel’in bir konuşmasında ifade ettiği gibi, bugün enflasyonist ortamın yarattığı ahlaki bozulma nedeniyle milyonlarca tüketici çok çeşitli fiyat ve hizmet oyunlarına maruz kalıyor ve bu alandaki denetimler yetersiz kalıyor. Türkiye’de bankacılıktan e-ticarete, sıradan bir esnaftan restoranlara kadar pek çok sektörde yapısal bir denetim eksikliği olduğunu düşünüyoruz. Bazı denetimler belediyelerin, bazıları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ya da başka kurumların sorumluluğunda olabilir ancak sonuçta 85 milyon tüketicinin hak ve güvenliğinden sorumlu Bakan olarak bu süreçlerde sizin bir sorumluluğunuzun bulunduğunu da hatırlatıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı, belediyeler veya diğer ilgili kurumlar görevlerini eksik yapıyorsa, bunun koordinasyon içinde Bakanlığınız tarafından takip edilmesi gerekir. Piyasadaki denetimler yetersiz, derdinin peşine düşen tüketicinin ise tüketici hakem heyetlerinden sonuç alma imkânı oldukça sınırlı. Dosya sayılarının giderek arttığını, süreçlerin yer yer sekiz ila on iki aya kadar uzadığını biliyoruz. Bu durumun hem esnafı hem de bu durumu kötüye kullanan bazı tüccarları rahatlatıyor” dedi.
Mevcut enflasyonist ortam kötüye kullanılıyor
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya seslenen Ekmen, “Gerçek maliyet ile gerçek fiyat arasındaki bağ kopuyor, bu durum hem enflasyon verilerini yukarı itiyor hem de reel fiyatı görünmez hale getiriyor. Sayın Bakanım, fırsat buldukça lütfen bir tüketici olarak e-ticaret uygulamalarına giriniz; oradaki algoritmaların, yazılımların ve yönlendirmelerin nasıl tüketici aleyhine kurgulandığını bizzat deneyimleyeceksiniz. Aynı şekilde, birçok servisin üretici hatasını artık ‘kullanıcı hatası’ diye kodladığını, süreçlerin sonuçsuz kaldığını ve vatandaşın bu mücadeleden adeta yorulduğunu görüyoruz. Bu yorgunluk hali ise ‘Nasılsa yakalanma ihtimali yok, istediğim fiyatı koyabilirim.’ düşüncesini besliyor. Ekonomi politikalarının sorumluluğunu bir kenara koymuyoruz ancak mevcut enflasyonist ortamın kötüye kullanılarak enflasyonun bu nedenle daha da şişirildiğini hem görüyor hem de düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
Tüketici, üretici karnelerine erişim hakkına sahip olmalı
Ekmen, Bakanlığın dijital platformlar aracılığıyla piyasadaki denetimi etkin şekilde sağlayabileceğini ifade ederek “Bakanlığın bazı çabaları var ancak yeterli değil. Market fiyatlarını karşılaştırmaya yönelik adımlar atılıyor ama bunun -piyasada bilinen bazı uygulamalar da dikkate alınarak- e-ticaret siteleri arasındaki fiyat karşılaştırmalarını da kapsayan, daha kolay erişilebilir, denetlenebilir ve Bakanlığın da herhangi bir şikâyete bağlı kalmaksızın kontrol edebileceği bir sisteme dönüşmesi gerekiyor. Sonuç olarak; manipülatif fiyatlama, denetim zafiyeti ve piyasada dolaşan kalitesiz ürünler gibi ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir tüketici olarak, herhangi bir firmanın üretim kalitesinin karnesini görmek istiyoruz. Firmalar eğer ki Bakanlığın yaptığı denetimden geçer not aldıysa bunun yayınlanması gerekiyor. Tüketici internette araştırma yaparak, firmanın adını yazıp o işletmeyle ilgili bir denetim yapılıp yapılmadığını, yapıldıysa sonucun olumlu mu olumsuz mu olduğunu açıkça görmek istiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber'in aktardığına göre, bu durum bir mevzuat problemi. Tüketiciyi merkeze alan bir yaklaşımla, tüm üreticilerin karnelerine erişme hakkına sahip olmalıyız. Bu şeffaflığı sağlayacak olan da ancak kamudur” dedi.

