Eğitim-Sen Mersin Şubesi, Mersin’deki okullarda 6, 7, 9 ve 10. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen, vakıf ve cemaat bağlantılı olduğu ifade edilen “bilgi yarışmaları” ve benzeri etkinliklere ilişkin kamuoyuna açıklama yaptı. Açıklamada, söz konusu uygulamaların masum birer kültürel faaliyet olmadığı, eğitimin ideolojik yapılara devredilmesi anlamına geldiği belirtildi. Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal sorumluluğunun pedagojik yeterliliği bulunmayan yapılara devredildiği savunularak, “Bu etkinlikler basit bir yarışma değil, eğitimi teslim etme protokolüdür. MEB’in görevi okulları vakıfların faaliyet alanına açmak değil, bilimsel ve laik eğitim sunmaktır” ifadelerine yer verildi.
Paylaşılan afişlerde 1 milyon 500 bin TL’ye varan ödüllerin öne çıkarılmasının da eleştirildiği açıklamada, “Çocukların manevi değerlerinin para ile pazarlanması, eğitim anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Bu bütçelerin kaynağı nedir? Neden bu paralar okulların fiziki ihtiyaçları için kullanılmamaktadır?” soruları yöneltildi.
Açıklamada, okullarda eğitim verme yetkisinin yalnızca pedagojik formasyona sahip öğretmenlerde olduğu hatırlatılarak, vakıf temsilcilerinin ve içeriklerinin okullara sokulmasının bilimsel ve laik eğitime doğrudan müdahale olduğu kaydedildi. Çocukların düşünsel gelişiminin denetlenmeyen ideolojik yapılara bırakılamayacağı vurgulandı. Eğitim-Sen Mersin Şubesi, okul yöneticileri ve öğretmenlerin bu tür uygulamalara zorlanmasına karşı çıkarak, Mersin İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerini uyardı. Açıklamada, bu protokollere göz yuman yöneticilerin laik eğitim ilkesini ihlal ettiği ifade edildi.
Açıklamanın sonunda velilere ve kamuoyuna çağrı yapılarak, çocukların “yarışma” adı altında yürütülen ideolojik faaliyetlerden uzak tutulması istendi. Eğitim-Sen Mersin Şubesi, “Okullarımızı tarikatların, cemaatlerin ve vakıfların operasyon alanı haline getirmeyeceğiz” mesajını verdi.
