Dokunsal duyu sisteminin anne karnında gelişmeye başlayan ve doğduktan sonra da gelişimini sürdüren en temel duyulardan biri olduğunu söyleyen Çelik, “Dokunsal reseptörler deri, kaslar, tendonlar ve eklemlerde bulunur. Bu sistem; hafif dokunma, basınç, ağrı, sıcak-soğuk algısı gibi bilgileri beynimize iletir. Böylece nesnelerin dokusunu, şeklini ve sıcaklığını ayırt etmemizi sağlar. Aynı zamanda zararlı uyaranları fark etmemize yardımcı olur” dedi.

Mersinliler Dikkat! Bu İlçelerde Su Kesintisi Var
Mersinliler Dikkat! Bu İlçelerde Su Kesintisi Var
İçeriği Görüntüle

Çelik, dokunsal duyuda hassasiyet yaşayan çocukların kum, çim, köpük, parmak boyası gibi belirli dokulara dokunmak istemeyebileceğini, tırnak ve saç kestirirken rahatsız olabileceğini, kazak ya da çorap gibi kıyafetleri giymekte zorlanabileceğini belirtti. Bazı çocukların çıplak ayakla yere basmak istemediğini veya insanlara sarılmaktan rahatsızlık duyduğunu ifade eden Çelik, bu durumun çocuğun inatçılığıyla karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.

55-2

Bazı çocuklarda ise dokunsal arayış durumunun görüldüğünü anlatan Çelik, “Bu çocuklar çeşitli yüzeylere dokunarak ya da hissetmeye çalışarak dokunsal girdi arayabilir. Yüzeyleri ovmaktan, dokulu nesnelerle oynamaktan veya sarılmak gibi aktivitelerden hoşlanabilirler. Bu davranışlar aslında onların duyusal sistemlerini dengelemeye yönelik doğal bir çabadır.” ifadelerini kullandı.

Ailelere de önemli uyarılarda bulunan Çelik, çocukların dokunsal hassasiyetine karşı anlayışlı olunması gerektiğini söyledi. Çelik, “Çocuğunuzu zorla temas ettirmeye çalışmayın. Onun tepkilerini gözlemleyin, farklı dokulara güvenli ortamlarda yavaş yavaş maruz bırakın. Gerekirse bir duyu bütünleme terapisti veya çocuk psikoloğundan destek alın. Çocuğunuzun dokunsal hassasiyetini anlamak, onun dünyayı daha güvenli ve rahat algılamasına yardımcı olur. Erken farkındalık, gelişim açısından son derece değerlidir.” dedi.

Muhabir: Ebru Dost