Basın açıklamasını Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Birsel Tutuş okudu.
Nida Nur Cengiz'in diğer bacağını kaybetme riski yüksek olduğundan, görev yaptığı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde birçok ameliyat geçirdiğine dikkat çeken Tutuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugün 2 Nisan 2024 ve biz kadınlar, İntörn Doktor Nida Nur Nergiz'in vurulmasının ikinci duruşması için Mersin Adliyesi önündeyiz.
Kadınlara karşı şiddetin temel sebebini toplumsal cinsiyet eşitsizliği olarak tanımlayan İstanbul Sözleşmesi'nden 20 Mart 2021'de hukuksuz çıkışla, Sözleşme'nin şiddetle mücadelede devlete yüklediği önleyici sorumluluklar da terk edildi. Topluma anlatılanın aksine Sözleşme'den çıkılmasının asıl nedeni bu tanım ve yükümlülüklerdi. Bu üç yıl içinde 711'i şüpheli, 1639 kadın cinayeti işlendi. Bir günde 8 kadın cinayeti haberi alıyoruz''
''Hukuksuz çıkış kararı potansiyel failleri cesaretlendirdi''
''Erkek şiddeti ile ülkemizde katledilen binlerce kadından adı aklımıza kazınan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde katledilen Dr. Feray Balkan, Hemşire Ayfer Kaya, Özgecan'dan bahsediyoruz'' diyen Dr. Tutuş, ''En temel insan hakkından; yaşam hakkından söz ederken kaç kadının öldürüldüğünü saymak zorunda bırakılıyoruz'' ifadelerini kullandı.
Birsel Tutuş, "Neden kadına şiddet yıldan yıla artıyor?" diye soracağız. Yanıtı yine bizler vereceğiz. Sesimizin sözümüzün ulaştığı her yerde, cinsiyet eşitsizliğinin şiddetle hatta ölümle sonuçlandığını anlatacak; asıl sebep, eşitsizliği pekiştiren her söz ya da sessizlik, her eylem ya da eylemsizliktir diyeceğiz' şeklinde konuştu.
''Yargı felç, adalet rafta, cezasızlık normalleşti''
Kadınlara karşı işlenen suçların yargılanmasında faile uygulanan iyi hal, haksız tahrik gibi ceza indirimlerinin, şiddetin artarak devam etmesindeki etkisini yüzlerce örnekle yıllardır anlattıklarını vurgulayan Dr. Tutuş, cezasızlık politikalarının özellikle son 3 yılda getirildiği durum ise failleri değil, mağdurları cezalandırmaya dönüştüğünü belirtti.
Dr. Birsen Tutuş, şiddet faillerinin yakalansa da mahkemelerde verilen cezanın Meclis'te infaz düzenlemesi adı altında affedildiğini söyleyerek, ''Kadın katilleri ve tecavüzcüler salıverildi, cezasızlık bu suçları körüklüyor. 31 Temmuz 2023'te yürürlüğe giren yeni İnfaz Yasası ile toplum vicdanında çok derin yaralar açan suçlar da dahil; cinayet, tecavüz, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti, insan ticareti gibi suçlar suç olmaktan çıkarıldı. Bu düzenlemeden sonra hukuk literatürüne ve Google arama motoruna "yatarı ne kadar" deyimi eklendi. Örneğin, 9 yıl ceza alan bir suçlu kapalı ceza evinde sadece 1 ay kaldı. Yargının felç edilmesi, adaletsizlik ve hukuksuzluk her alanda, toplumda tüm vatandaşları, özellikle de kadınları hakkını aramak ve yasalardan yararlanmaktan alıkoyuyor. Suç iklimini besliyor. Haksız tahrik indirimlerine, cezasızlığa tahammülümüz yok. Failleri cezasızlıkla ödüllendirmeyin.
Fail indirimsiz cezalandırılana, toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelede caydırıcı ve etkili bir yargı kararı alınana kadar sürecin takipçisi olacağız'' açıklamasında bulunarak sözlerini sonlandırdı.
Muhabir: Haber Merkezi