Doğdukları sahillere geri dönen caretta carettalar, bu yıl şu ana kadar dört ayrı kumsalda toplam 953 yumurta bıraktı. Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayesinde koruma altına alınan yuvalar, uzman ekiplerce işaretlenip uyarı tabelalarıyla korunuyor.
Koruma çalışmalarına katılan ekipler, yuvaların bozulmaması için hem fiziksel güvenlik önlemleri alıyor hem de yerel halkı ve turistleri bilgilendiriyor. Yumurtalar, yaklaşık 45 gün kuluçka sürecinin ardından çatlıyor ve minik kaplumbağalar denize ulaşmaya çalışıyor.
SADECE HER 100 YAVRUDAN 1’İ HAYATTA KALIYOR
Her caretta caretta dişisi bir seferde 80 ila 120 arasında yumurta bırakabiliyor. Ancak doğada hayatta kalma oranı çok düşük. Uzmanlar, yüz yumurtadan yalnızca bir yavrunun erginliğe erişebildiğini belirtiyor. Yetişkinliğe ulaşan kaplumbağalar ise 25 yıl sonra doğdukları kumsala dönecek ve bu döngü yeniden başlayacak.
Mersin Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Dr. Zeynep Demirtaş, carettaların yaşam döngüsünün doğanın mükemmel döngüsüne işaret ettiğini söyleyerek, “Caretta carettaların her biri doğdukları kumsala geri dönebilecek kadar güçlü bir yön bulma mekanizmasına sahip. Onların bu yolculuğu, deniz ekosisteminin sağlıklı işlediğini gösteren önemli bir işarettir. Korunmazlarsa nesilleri ciddi tehlike altındadır” dedi.
95 GÜNLÜK ZORLU YOLCULUK
Okyanuslardan başlayan carettaların yolculuğu yaklaşık 95 gün sürüyor. Bilim insanlarına göre bu göç, dünyanın en zorlu doğa olaylarından biri olarak kabul ediliyor. Yüzlerce kilometrelik deniz geçişi boyunca yönlerini dünyanın manyetik alanına ve su sıcaklıklarına göre belirleyen carettalar, sonunda Mersin kıyılarına ulaşıyor.
ÜREME DÖNEMİ MAYIS'TA BAŞLAYIP EYLÜL'DE SONA ERİYOR
Deniz kaplumbağalarının üreme dönemi her yıl Mayıs ayında başlıyor ve Eylül ayına kadar devam ediyor. Özellikle yaz aylarında Mersin sahillerinde yumurta bırakma ve yavru çıkış hareketliliği en yüksek seviyeye ulaşıyor. Bu dönemde sahillere yapılan insan müdahaleleri (ışık kirliliği, araç kullanımı, kamp alanları vb.) ciddi risk oluşturuyor. Çevreciler ve yerel gönüllü gruplar da sürece dahil olarak yuvaların korunması, bilinçlendirme faaliyetleri ve gece gözlem çalışmaları yapıyor.
VATANDAŞLARDAN ÇAĞRI: “SAHİLLERİMİZİ ONLARLA PAYLAŞALIM”
Mersinli doğa gönüllüsü Hasan Aydın sahillerdeki yoğun kamp ve eğlence faaliyetlerinin yuvaları tehdit ettiğini belirterek, “Her yaz aynı manzarayla karşılaşıyoruz. Ateş yakılıyor, müzik açılıyor, yuvalar fark edilmeden eziliyor. Bu canlıların bu topraklara gelmesi büyük bir doğa mucizesi. Lütfen onların yaşam alanlarına saygı duyalım” ifadelerini kullandı.
MERSİN, CARETTA CARETTA GÖÇÜNÜN EN KRİTİK NOKTALARINDAN
Mersin, Türkiye’deki 22 caretta caretta yuvalama sahilinden en aktif olanlardan biri. Özellikle Kazanlı ve Alata sahilleri, Akdeniz havzasında da önemli yuvalama alanları arasında yer alıyor. Göksu Deltası, yalnızca caretta carettalara değil, yüzlerce göçmen kuş türüne de ev sahipliği yapıyor.