İstanbul’da 2 Ekim Perşembe günü öğleden sonra hissedilen depremin merkez üssü Tekirdağ olarak açıklandı. AFAD, saat 15.00 sularında Marmara Denizi açıklarında, Marmaraereğlisi kıyısına 18.24 kilometre mesafede meydana gelen depremin büyüklüğünü 5.0 olarak duyurdu. Kısa süreli panik yaratan sarsıntının ardından vatandaşlar sosyal medyada yoğun paylaşımlarda bulunurken, deprem uzmanları da gelişmeye ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
PROF. DR. TÜYSÜZ: BÜYÜK BİR DEPREMİN İŞARETÇİSİ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Depremin ardından canlı yayına bağlanan Prof. Dr. Okan Tüysüz, sarsıntının Marmara Denizi içinde meydana geldiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Marmara Denizi içerisinde olan bir deprem. Biraz güneye doğru görülüyor. Daha önce yaşadığımız 6,2'lik depremden biraz daha uzakta gözüküyor.”
Tüysüz, Marmara Denizi içinde çok sayıda fay bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bunlardan bir tanesi kırılmış olabilir. Büyük bir depremin işaretçisi olabileceğini düşünmüyorum. Ana kolun açığında gibi görülüyor.”
PROF. DR. ERCAN: KAYGILANMAYA GEREK YOK
Sarsıntının ardından bir diğer açıklama Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan geldi. Ercan, endişeye gerek olmadığını “Kaygılanmaya gerek yok, herkes işine baksın. Önemli bir deprem değil" sözleriyle vurguladı.
PROF. DR. ÜŞÜMEZSOY: 23 NİSAN'DA SÖYLEDİĞİM SENARYONUN YARISIDIR
Deprem konusunda dikkat çeken yorumlardan biri de Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan geldi. Depremin, resmi kaynaklarda Tekirdağ açıkları olarak geçse de aslında Silivri Çukuru’nun batı kenarında meydana geldiğini savunan Üşümezsoy, şunları söyledi:
“Bu, daha önce 23 Nisan’da söylediğim senaryonun yarısıdır.”
Üşümezsoy, 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki Kumburgaz depremi sırasında fayın yalnızca bir kısmının kırıldığını, ancak hala kırılmamış bir bölümün olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“23 Nisan’da bağırdım, bu deprem 6.2’lik Silivri ile Büyükçekmece arasındaki fayda oldu. Ama Silivri Çukuru’ndan Ereğli’ye doğru uzanan deniz içindeki fay kırılmamıştı. İşte şimdi onun üzerinde kırılmalar oluyor. Yani 23 Nisan’daki depremin yarısı gerçekleşti, öbür yarısı ise henüz olmadı.”
'SİLİVRİ ÇUKURUNDA 6.2 ŞİDDETİNDE DEPREM POTANSİYELİ VAR'
Depremin ardından bölgede artçıların da görülebileceğini belirten Üşümezsoy, riskin tamamen geçmiş sayılmadığını vurguladı:
“Silivri Çukuru içinde kalan fay parçası üzerinde 6.2 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli var. Kumburgaz Çukuru’ndaki koldan farklı olarak bu kez orta sırta paralel giden ikinci kolda kırılmalar söz konusu. İstanbul’a doğru ilerleyen bir fay değil, Silivri Çukuru içinde kalan bir kesimden bahsediyoruz.”
'İSTANBUL'DAKİ RİSK AYRI, SİLİVRİ'DEKİ AYRI'
Son günlerde kendisine yöneltilen “deprem bitti diyordunuz” eleştirilerine de yanıt veren Üşümezsoy, İstanbul için büyük bir deprem riskinden söz etmediğini belirtti:
“Geçen gün bana, ‘Hocam deprem bitti diyordunuz, şimdi Silivri’de olacak diyorsunuz’ diye sordular. Benim söylediğim çok net: İstanbul’a doğru giden bir fay yok, ama Silivri Çukuru içinde 6.2 büyüklüğünde deprem üretebilecek 10 kilometrelik bir kesim var. Bu, İstanbul’daki riskle aynı şey değil.”
'DEPREM BİTTİ DEMEDİM!'
Depremin ardından kamuoyunda oluşan kafa karışıklıklarını gidermek adına bir kez daha açıklama yapan Üşümezsoy, değerlendirmesini şu cümleyle noktaladı:
Deprem bitti demedim, İstanbul için büyük bir risk yok dedim. Ama Silivri Çukuru’nda ayrı bir parça var, o da 6.2 büyüklüğünde bir deprem yapabilir. Bunu başından beri söylüyorum.”
