Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından devam etti. Programa baro yönetim kurulu üyeleri, önceki dönem baro başkanları, avukatlar ve stajyer avukatlar katıldı. Törende konuşan Baro Başkanı Özdemir, adaletin yalnızca mahkemelerin değil, toplumun ortak vicdanı olduğunu belirterek, “Yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahalesi, mahkeme kararlarının uygulanmaması ve keyfî tutuklama pratikleri yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsmaktadır. Hukuk devleti, ancak bağımsız bir yargı ve özgür bir savunma makamıyla var olabilir. Yeni adli yıl, tüm yurttaşların adalet mücadelesinin yılı olmalıdır" dedi.
“Tutuklama Tedbir Ceza Aracına Dönüştürüldü"
Yalnızca avukatların değil gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş belediye başkanlarının da keyfî gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Özdemir, bu durumun yalnızca bireylerin özgürlüğünü değil, toplumsal barışı da tehdit ettiğini söyledi. Avukatların ağır ekonomik koşullar altında mesleklerini icra etmeye çalıştığını belirten Özdemir, “Avukatların ekonomik ve mesleki güvenceden yoksun bırakılması savunmayı işlevsiz hâle getirmekte, bu da doğrudan adil yargılanma hakkını imkânsızlaştırmaktadır. Öngörüsüzce açılan hukuk fakülteleri, mesleğin niteliğini tehdit etmektedir. Hukuk eğitiminin niteliğini artıracak adımların atılması zorunludur" şeklinde konuştu.
Özdemir, 2025–2029 Yargı Reformu Stratejisi’nde yer alan düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekerek, “Bu düzenlemeler yalnızca meslek için değil, yurttaşların adalete erişim hakkı için de hayati öneme sahiptir. Ancak, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve toplantı hakkı güvence altına alınmadıkça adalet duygusu onarılamaz” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne de değinen Özdemir, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözünü şiar ediniyoruz. Gazze başta olmak üzere tüm dünyada barışın hakim olduğu bir yıl diliyoruz” ifadelerini kullandı.