ANITKABİRİN GİZEMLİ MİMARİSİ
Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından naaşının, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı açıklanmıştır. Anıt mezarın inşa edileceği yeri belirlemesi amacıyla hükûmet tarafından bir komisyon kurulmuş, komisyonun hazırladığı rapor doğrultusunda yapının Rasattepe'ye inşa edilmesine karar verilmiştir. O zamanki ismiyle Rasattepe olarak anılan Anıttepe Anadolu’nun köklü medeniyetlerinden birisi olan Frig uygarlığının da bir zamanlar yaşadığı bölgedir. Yapının tasarımının belirlenmesi amacıyla 1 Mart 1941'de uluslararası bir proje yarışması açılmış, 1 yıla yakın süre içerisinde değerlendirilen projeler arasında birinciliği Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi kazanmıştır. Bu projeyi birinci yapan şey mimari güzelliğinden öte ölçüm ve inşaadakgizemli rakamlardı. Türkiye Cumhuriyetinin ilanına kadar olan zorlu süreçlerdeki tarihler dahi iki beyin tarafından taşa duvara nakşedildi.
Detayları fark eden herkesin hayran olduğu bu anıt mezarın içinde saklanmış o gizemli tarihlere şimdi beraber bakalım.
Öncelikle Rasattepe üzerindeki Atatürk’ün kabri tam olatrak 905 metre yüksekliktedir. Bu uzunluk Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat 09.05’i hatırlatmak amacıyla seçilmiştir.
Anıttepenin kuzey kapısından girişte bilinen adıyla "Aslanlı Yol"daki 24 aslan heykeli 24 Oğuz beyini temsil etmektedir. Aslanların ayakta değil oturur vaziyette yapılması ise türklerin barışı isteyen bir millet olduğunu simgeler. Her aslanın çifter çifter oturması ise kurtuluş mücadelesinde kadınlı erkekli omuz omuza savaşmış olmamızın ifadesidir. Aslanlı yol boyunca sıralanmış olan asimetrik taşların aralıklarının 5’er santim olması sebebiyle ziyaretçiler yere bakarak yürümek zorunda bırakılmış bu asimetri dizayn sayesinde Atamızın huzuruna çıkacak herkesin saygıyla eğilmesi ve başı önde yürümesi sağlanmıştır.
Aslanlı yolu bitirdikten sonra Tören meydanına ulaşmak için karşımıza 14 ve 12 basamak şeklinde toplam 26 basamak çıkmaktadır. Bu ise ulusu bağımsız yurdu bölünmez yapan Büyük Taarruzun tarihi olan 26 ağustosa ithafen yapılmıştır.
Tören Meydanı ise Ankara kalesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kesiştiği bir noktaya tekabül etmektedir. Buradaki hayranlık uyandıran gizem TBMM’nin mozoleye uzaklığının 1920 metre olmasıdır. TBMM’nin kuruluş tarihi 1920’yi bizlere göstermektedir
Tören meydanından geçtikten sonra sütunlu mozoleye ulaşmak için 42 basamaklı merdiven çıkmamız gerekir, Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği 42 yaşının sembolü olan bu basamaklar onun cumhuriyeti ilan ederken karşılaştığı zorlukları teker teker nasıl çıktığını anlatmaktadır.
Basamakları çıktıktan sonra Şeref salonuna baktığımızda, 32 metreye 60 metre olan bir uzunluğa, 1920 metrekare alana sahip olduğunu, bunun da yine TBMM’nin kuruluşu 1920 yılına tekabül ettiğini görürüz. Ayrıca şeref salonunun zemin döşemlerinde, tavan alanında ve iç kolon süslemelerindeki; yay, ok, yaba, koçbaşı, koç boynuzu, bereket ve kurt ağzı motifleri Hun ve Göktürk kurganlarındaki motiflerin aynısıdır ve Atatürkün Milliyetçiliğini anlamamız için yapılmıştıur.
Anıtkabirin tam önünde bulunan Türk Bayrağına baktığımızda ise şöyle bir denklemle karşılaşıyoruz. Atatürk’ün boyu olan 1,73 metre ile mozoledeki sütün boyu olan 19.44 metreyi (Anıtkabirin temelinin atıldığı 1944 yılı) çarptığımızda 33,6 sayısını elde ediyor ve bunun da 33 metrelik bayrak direğine tekabül ettiğini görüyoruz.
Atatürk’ün Mayalara olan ilgisi herkes tarafından bilinmektedir. Hatta Hatayı şahsi meselesi yapmasının nedeni olarak maya takvimide bulunan bazı koordinatların büyük etkisi olduğu bilinir. Hatayı vatan toprağı yapmasındaki tüm amacı o koordinatların ülkemiz içinde kalmasını istemesidir. Tüm bunlar bilinirken Anıtkabir'in yapımında Maya medeniyetinin geliştirdiği uzay ve takvimle ilişkili olan 29.5, 52, 63, 72, 104, 144, 3744 ve 1366560 gibi daha birçok sayıya rastlamak mümkündür. Sütünlarda, alan çaplarında, zeminde neyi neyle çarpıp toplasanız her zaman bu rakamlara ulaşırsınız.
Bir mimarlık şaheseri olmasının yanı sıra Anıtkabir bir matematik harikasıdır. Anıttepeye adım attığınız andan itibaren gördüğünüz ve yaşadığınız hiç bir şey rast gele yapılmamış en ufak ayrıntısına kadar bir anlam gizlemiştir. Atatürk sadece yaşarken değil öldükten sonra bile bize unutmamamız gereken herşeyi hatırlatmaktadır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK mezarında dahi bize birlik beraberlik ve barış simgeleri bırakmıştır.