Türkiye’de son yıllarda artan orman yangınları, yalnızca büyük alanları yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda uzun vadeli ekolojik dengenin bozulmasına da neden oluyor. Uzmanlar, yangın sonrası restorasyon çalışmalarının bilinçli, sabırlı ve ekosisteme uygun şekilde yapılması gerektiği konusunda uyarıyor.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Silvikültür Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Çolak, doğanın kendi haline bırakılarak iyileşmesinin mümkün olmadığını söyledi. “Eskiden Akdeniz’de meşe ve selvi ormanları vardı. Şimdi sadece kızılçam var. Üstelik bunlar restorasyonlarda sırayla dikiliyor, oysa doğada türler karışık olur. Palamut meşesi gibi yangına dirençli türlerimiz var ama fidanı üretilmiyor, tohum toplanmıyor. Doğru türler, doğru yerlerde ve birlikte dikilmeli. Bu da sabır ve bilgi ister” dedi.

Mersin’in Mut ve Gülnar İlçelerinde Orman Yangını
Mersin’in Mut ve Gülnar İlçelerinde Orman Yangını
İçeriği Görüntüle

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Ormancılık Ekonomisi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Kenan Ok ise yangın sonrası yapılan ağaçlandırmaların her bölgenin amacına uygun şekilde planlanması gerektiğini vurguladı:
“Türkiye orman planlamasını 1973’te tamamladı. Her orman için farklı hedefler belirlendi; bazıları su koruma, bazıları biyolojik çeşitlilik için. Yangın bu dengeleri alt üst ediyor. Oysa birçok bölgede hemen odun üretimine dönük ağaçlandırma yapılıyor. Bu kalıplaşmış yaklaşımdan uzaklaşmalı, bölgeye özel hedeflerle uyumlu restorasyon yapmalıyız.”

Prof. Dr. Ahmet Uludağ ise yangın sonrası doğal olmayan türlerin hızla yayılmasının tehlikesine dikkat çekti. “Yalancı akasya ve kokar ağaç gibi türler yerli olmayan, ekosistemi bozan türlerdir. Bu ağaçlar bal ormanı projelerinde ya da şehir ağaçlandırmalarında sık kullanılıyor, fakat yangın sonrası hızla yayılıp biyolojik çeşitliliği tehdit ediyorlar” dedi.

Uzmanlar, Türkiye’nin yangın sonrası restorasyon çalışmalarında acele etmeden, bilimsel ve bölgeye özgü yaklaşımlar benimsemesi gerektiğini, aksi halde doğal dengeye daha büyük zarar verilebileceğini söylüyor.

20250703Aw489992 2

Kaynak: İHA